Wolfenstein: Youngblood için heyecanlı mısınız? Oyun tarihinin en köklü serilerinden biri olan Wolfenstein serisi, co-op oynanış mekaniği ile buluşuyor. Peki arkadaşımızla birlikte Nazi avlayacak olmamız Wolfenstein: Youngblood’ı satın almamız için yeterli olacak mı? Oyunda hangi yenilikler var, ya da bir yenilik var mı? E3 2019 fuar alanında deneme şansı yakaladığımız Wolfenstein: Youngblood’da bizleri nelerin beklediğine kısaca değineceğiz.
80’ler… Efsanevi Nazi avcısı BJ Bazkowicz ortadan kaybolmuştur. Blazkowich’in ikiz kızları olan Jess ve Soph, bir anda ortadan kaybolan babalarına ne olduğunu öğrenmek için Nazi işgali altındaki Paris’e doğru yola çıkarlar. Savaşın göbeğinde doğan ikiz kardeşler, adeta Nazi avlamak için dünyaya gelmiştir. Babalarının genetik mirasını taşıyan Jess ve Soph eğlenceli kişilikleriyle, hırçın hareketleriyle BJ Bazkowicz’in hafif çılgın kişiliğini de yansıtıyor.
Wolfenstein II: The New Colossus’ta giydiğimiz power armorlar farklı oynayış şekillerine imkan veriyordu. Zırhlar, gizlilik ya da ateş gücü gibi farklı özellikler sunuyordu. İki kişi co-op oynayabileceğimiz oyunda, her iki karakter de oynanışta bize bir farklılık sunacak mı, giydikleri zırhlar iki karakterin farklı özellikler edinmesine neden olacak mı? Bu konuda bir açıklama yapılmadı. Bunu oyun çıktığında göreceğiz. Ancak oyunda bir seviye sisteminin ve yetenek ağacının olduğunu biliyoruz.
ID Software ve Arcane Studios, Wolfenstein: Youngblood’un yapımında ortaklaşa çalışıyor. Arcane Studio’nun etkilerini büyük oranda oyunun açık dünyasında göreceğiz. Wolfenstein Youngblood’da co – op oynanış mekaniği olacağı için, oyun haritasının büyümesi gerekiyor. Bethesda, harita tasarımı ile özgün işler çıkaran Arcane’i bu işin başına getirerek iyi bir seçim yapmış diyebiliriz. Dishonored ve Prey esintilerini özellikle oyunun haritasında göreceğiz. Dishonored serisi ve son olarak Prey’i geliştiren Arcane Studios’un katmanlı bölüm tasarımı, Wolfenstein Youngblood’da da karşımıza çıkacak.
Bir bölümde ilerlemenin farklı yollarının olacağı, alternatif yol sayısının önceki oyunlara kıyasla daha fazla olacağı belirtiliyor. Özellikle Prey’in harita yapısı gerçekten muazzamdı. Keşfedilecek bölgeler, alternatif rotalar, kafa karıştıran ancak eğlenceli bölüm dizaynı, Prey’in en özgün yönüydü. Biraz Prey esintilerinin de olduğu daha geniş ve karmaşık bir bölüm tasarımı Wolfenstein: Youngblood’ı daha derin bir oyun haline getirebilir. Ancak tamamen çizgisel ve yüzeysel bir oynanış, zaten oldukça kolay olan oyunu iki kişi oynayınca daha da kolay hale getirecek. Wolfenstein: Youngblood anlamsız bir aksiyonu olmaktan öteye geçemeyecektir.
E3 2019 fuar alanında Wolfenstein: Youngblood’ı deneme şansı da yakaladık. Co-op mekaniklerinin oynanışı biraz kolaylaştırdığını söyleyebiliriz. İki kişi birlikte makineli silahlarla ilerlediğinizde yıkıcı bir güç oluyor, adeta ölüm makinesine dönüşüyorsunuz. Bu haliyle oyun daha çok hile açmışız gibi hissettiriyor. Ateş gücü dışında co-op oynanış için oyuna bazı yeni dinamikler de eklenmiş. Örneğin; arkadaşınız yaralanıp düşünce onu kaldırabiliyor ya da bir bölümde ilerlemek için karşımıza çıkan kapıları açmamız gerekiyor.
Bu kapıları da birlikte açmamız, örneğin aynı anda düğmeye basmamız gerekiyor. Yardımlaşmanın daha ön plana çıktığı, biraz daha kafa çalıştırmamız gereken bulmacalarla ve bölüm tasarımıyla karşılaşabilirsek, co-op oynanış daha eğlenceli bir hale dönüşebilir. Wolfenstein: Youngblood’da artık düşmanların da bir seviyesi ve can barları bulunuyor. MMO oyunlarda olduğu gibi kafalarının üstündeki barda, Nazilerin ne kadar canlarının kaldığı yazıyor. Peki ama neden?
Wolfenstein: Youngblood’da Mikro ödeme yöntemlerinin de olacağını biliyoruz. Zırh kişiselleştirme seçeneklerinde bazı miini ödemeler yapabileceğiz ancak bu mikro ödemelerin oynanışa bir etki etmeyeceği sadece kozmetik öğeler için geçerli olduğu da açıklandı.
Geliştirici ekipten Jerk Gustafsson, Wolfenstein: Youngblood’ın oynanış süresi ile ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Bu biraz tuhaf çünkü bu oldukça büyük bir oyun. Ancak geliştirme süresi o kadar da uzun değil. Oyunun bölüm tasarımı, hikaye anlatımına da bağlı olarak çizgisel değil. Bu da bize çevrede yapacak çok fazla aktivite ve çok farklı görevler hazırlamamıza imkan verdi. Toplamda oyunumuzun süresi serinin diğer oyunlarından çok daha uzun olacak. Sanıyorum Wolfenstein: Youngblood’ı bitirmek yaklaşık olarak 25 ile 30 saat arasında bir zaman alacak.”
Grafik olarak Wolfenstein Youngblood’da önemli bir değişiklik olduğunu söyleyemeyiz. Kaplama kalitesi, ışıklandırmalar, hatta animasyonlar, serinin önceki iki oyunuyla hemen hemen aynı. Wolfenstein: Youngblood’ın aslında bir ara oyun olduğunu söyleyebiliriz. Gelen tepkilere göre co-op mekaniğinin sevilip sevilmediğine bakılacak ve seri buna göre kendine farklı bir rota çizecek gibi görünüyor. Kayıplara karışan BJ Bazkowicz’in hikayesi ise bir sonraki nesilde ana oyunla devam edecek diye tahmin ediyorum.
Wolfenstein: Youngblood, 26 Temmuz‘da PC, Playstation 4, Xbox One ve Switch için çıkacak.