Assasin’s Creed hikayesi antik Yunanistan’a taşınıyor. Batı kültürünün temelini oluşturan, ortaokul, lise tarih kitaplarında adını sıkça duyduğumuz Helenistik dönemin bağrına, meşhur Assasin’s atlaması Leap of Faith yapar gibi atlayacağız. 5 Ekim‘de PlayStaion 4, PC ve Xbox One için yayınlanacak olan Assasin’s Creed Odyssey‘i, çıkışına az bir süre kala, uzun uzun oynama şansı yakaladık. PC platformunda denediğimiz Assasin’s Creed Odyssey’in, oynanış mekaniklerine, “yeniliklerine”, dövüş dinamiklerine, özellikle altı çizilen diyalog sisteminin işleyişine kısaca göz atacağız.
Öncellikle, oynadığımız Assasin’s Creed Odyssey demosunun oyunun kısıtlı bir bölümü olduğunu belirteyim. Oyunun bütün haritasına ve içeriklerine bu demoda erişemedik. Oyuna, kadın ve erkek karakterlerden birini seçerek giriş yapıyoruz. Ben kıyaslama yapabilmek adına, her iki karakterle de oynadım, hem oynanış yönünden hem de, Alexios ve Kassandra‘nın diyalog seçeneklerinde bir değişiklik var mı test etmek için, iki karakterle de hikaye görevine girdim. Ancak iki karakterin de diyaloglarında çok fazla değişiklik olmadığını söyleyebilirim. En azından benim girdiğim görevde iki karakter de aynı cümleleri kurarak diyaloğa girdiler. Ancak, Ubisoft bu konuda oldukça iddialı.
Oyunun ana görevlerinde kadın ve erkek karakterimize göre yazılmış diyaloglar ve diyalog seçimleri olacaktır. Oynanış olarak Kassandra, Alexios’a göre biraz daha akıcı ve hızlı hareket etse de, dövüşler sırasında iki karakterin arasındaki oynanış farkı çok büyük farklılıklar göstermiyor. Bu fark edindiğimiz tecrübe puanları ile açtığımız özel hareketlerde ortaya çıkacaktır.
Assasin’s Creed Odyssey genel olarak, Assasin’s Creed Origins‘in dövüş mekaniklerinin izinden gidiyor. Çok büyük değişiklikler yok. Yine, R2 ya da RT tuşuyla ağır saldırı, R1/RB tuşlarıyla ise hafif saldırı yapabiliyoruz. Odyssey’in dövüş mekaniklerinde önemli, iki değişiklik var. Birisi özel yeteneğimizi kullanma şeklimiz Kadın ve Erkek karakterimize göre değişen ve kullandıktan sonra zamanla dolan 4 farklı özel yeteneğimiz var. Can doldurma, yere sis atma, erkek karakterde spartalı tekmesi ve kalkanlı düşmanların kalkanını tutup çekme gibi. İkinci değişiklik ise parry yapmada karşımıza çıkıyor. Rakibinizin saldırısını doğru zamanlamayla savuşturduğunuzda zaman yavaşlıyor ve pata küte düşmanınıza dalabiliyorsunuz.
Bunlar dışında ilk izlenim olarak dövüş mekaniğinde çok da büyük yeniliklerle karşılaştığımı söyleyemem. Yine R1, R2 tuşlarına abana abana, düşmanları alt etmeye çalışıyorsunuz. Dövüş mekaniği, biraz daha ağır ve daha zorlayıcı hissettirse de -özellikle kalkanlı düşmanlara karşı- hani o kılıcın, kalkanın çarpıştığı bir taktiksel dinamiği de yok diyebilirim. Rakibinizin açığını görene kadar geri geri atılıp boşluk görünce kombo yapmaya başlıyorsunuz. Bu. Belki karakter, yeteneklerini geliştirdikçe daha farklı şeyler de yapılabiliryordur. Bu kısmı ancak, oyunu oynadığımızda değerlendirebiliriz.
Yunan adalarını da içinde barındıran devasa oyun haritasında, gemi savaşları da önemli bir yer tutuyor. Burada, Ubisoft, Assasin’s Creed serisinin en sevilen oyunlarından, Assasin’s Creed IIII: Black Flag‘in beğenilen dinamiklerini de oyuna katmak istemiş. Gemi ile keşfe çıkabileceğimiz çok fazla yer ver. Hem denizin altında, hem de denizin üstünde. Black Flag‘de olduğu gibi denizde volta atan düşman gemilerine saldırıp ortadan kaldırabiliyoruz. Black Flag’deki kadar derin bir gemicilik faaliyeti yapabilir miyiz bilemiyorum ama. Gemi savaşlarının oyunda önemli bir yer tutacağı kesin. Ancak gemi savaşlarının Black Flag seviyesinin altında olduğunu söyleyebilirim. Bir gemi yönettiğiniz hissi pek yok Assasin’s Creed Odyssey‘de. Bir gemiyi ok yağmuruna tutup ortadan kaldırmak, en azından benim oynadığım demoda çok basitti ve açıkçası biraz olmasa da olurmuş dedirtti. Tabii bu gemi savaşlarının derinliğini yine ancak oyun çıkınca test edebiliriz.
PC’de denediğimiz Assasin’s Creed Odyssey’in hem oldukça akıcı çalıştığını, hem de grafiklerinin göze çok hoş göründüğünü söyleyebilirim. Yunan adaları, antik yunan mimarisi, Ege‘nin mavisi çok güzel görünüyor. Ormanlık alanların yeşili, denizin mavisi, ve Ege’nin o kendine has Güneşinin tonu, oyuna oldukça iyi yansıtılmış. Sanatsal anlamda her zaman çok iyi işler çıkartmış olan geliştirici ekip, sanatın doruklara ulaştığı antik Yunan döneminde de, Sanat Tasarımı yönünden yeteneğini konuşturmuş. Devasa heykeller, binalardaki, şehirlerdeki küçük ayrıntılar, duvar süslemeleri, mekan tasarımları yine muazzam. Sadece bu yönüyle bile dikkat çekici bir oyun. Bir tarih ve mimarlık öğrencisinin kitaplarda bulamayacağı ayrıntıyı. Assasin’s Creed Odyssey’de bulabilirsiniz. (Biliyorum çok iddialı oldu)
İlk bakışta, Assasin’s Creed Odyssey‘in, Assasin’s Creed Origins‘den çok da farklı hissettirdiğini söylemem. Evet Antik Yunanistan mimarisiyle ortamıyla dolu dolu canlı gözüküyor. Ancak, oynanış mekanikleri, düşman üssü ele geçirme, gibi dinamikler, Assasin’s Creed Origins’ten farklı değil. bu yüzden Ubisoft sıklıkla diyalog sisteminin altını çiziyor. Odyssey’i Origins’ten ayıracak en büyük şey, hikaye, diyalog sistemi ve olayların seçimimize göre farklı ilerlemesi gibi duruyor. Bu saydıklarım dışında, Assasin’s Creed Odyssey, Assasin’s Creed Origins’ten farklı bir oyun gibi hissettirmiyor.