Steam’in PC platformundaki başarısı, hiç şüphesiz diğer oyun firmalarının da iştahını kabartıyor. Valve, Steam ile öyle büyük bir başarıya imza attı ki, uzun yıllardır firmanın yaptığı oyunlardan kazandığı satış gelirleri, firmanın ana gelir kaynağını oluşturmuyor ki zaten uzun yıllardır, Valve imzasını taşıyan bir oyun da göremiyoruz. Valve, Steam ile PC platformunu öyle bir domine etti ki, gün geçtikçe büyüyen Steam kütüphanesinde satılan her oyundan, her gün Valve’ın cebine milyonlarca dolar para giriyor. Valve, sadece oyun satışından değil, aynı zamanda Steam Pazar’da satılan her karttan da, belirli bir komisyon ücreti keserek para kazanıyor. E hal böyle olunca, Steam’in iş modeli, diğer oyun firmalarının da iştahını kabartıyor kabartmaya devam edecek gibi görünüyor. EA Origin ile, ardından Ubisoft Uplay ile kendi uygulamalarını ve kendi satış platformlarını oluşturdular. Son olarak Bethesda, Fallout 76’nın yalnızca Bethesda.net üzerinden satılacağını duyurdu. Blizzard zaten halihazırda, yıllardır kendi satış platformları, Battle.net üzerinden oyunlarının, kozmetik ürünlerinin ve diğer eşyaların satışlarını yapıyor. CD Project de kendi platformu GOG‘u oluşturmuştu. Konsol tarafında ise; PlayStation PSN ile dijital oyunu satışı yapıyor. Xbox tarafında ise Xbox Live kendi pazar tezgahını, yıllardır aynı yere kuruyor. Nintendo tarafında da durum aynı. Peki biz oyuncular için mükemmel hizmeti hangi platform sunuyor?
Bu platformlar arasında kütüphane olarak en geniş oyun içeriğine sahip platform Steam. Her yaz gelen indirim kampanyalarıyla, oldukça makul fiyatlara, geçmiş yıllarda çıkmış oyunları satın almak mümkün oluyor. Konuya buradan bakınca, Steam’in vaat edilen platform olduğu fikri zihinlerde oluşuyor olsa da, durum pek de öyle değil. Özellikle ülkemizde, iş yeni oyunlara gelince Steam’in direnci kırılıyor. Ne yazı ki yerel distribütörlerin de arada olması yüzünden, yeni oyunlar için olumlu bir tabloyla karşılaşmak mümkün değil. PES 2019, Resident Evil 2 gibi oyunların fiyatları yanına yaklaşılacak gibi değil. PSN, Xbox Store, Origin, Uplay’deki oyun fiyatları da keza aynı şekilde. Peki Steam gibi görece daha makul fiyatlar sunan bir platform bile oyunculara ideal hizmeti sunamıyorsa. İdeal hizmet ne olabilir?Abonelik servisleri… Abonelik sistemi karşımıza bir kurtarıcı olarak çıkabilir. Ülkemizde, son yıllarda makul fiyatlarla içerik sunan Netflix gibi yayın platformlarının üye sayısı, dünya genelinde milyonları buldu. Aylık üyelik ücreti vererek, ücret ödediğiniz ay boyunca, bu içeriklerden sınırsız bir şekilde yararlanabiliyorsunuz. Abonelik sistemleri bizim gibi oyunlara yüksek fiyatlar ödemek zorunda kalan oyuncular için kurtuluş yolu olabilir mi? Cevap evet olabilir. Uygulanabilir mi? Orası soru işareti. Şöyle ki; özellikle Microsoft ve EA’nin bu sisteme yönelik atılımları oldukça önemli. Xbox Live Gold ve EA Access ile aylık abonelik ücretleri ödeyerek, istediğiniz oyunları istediğiniz gibi indirip oynayabiliyorsun. Henüz gelişme aşamasındaki abonelik sistemlerinden, oldukça düşük ücretler ödeyerek faydalanabiliyorsunuz. Xbox Live Gold’un aylık abonelik bedeli 29 TL, EA Access’in abonelik bedeli ise 12 TL. Yani aylık abonelik sistemler için standart ve makul fiyatlar. Ancak; her iki sistemin de en büyük handikapı, oyun kütüphanelerinin şimdilik çok dar olması.
Yani bir Battlefield 5 ya da Fifa 19 çıktığında bu büyük çaplı oyunlar, aylık abonelik sistemlerine dahil edilmiyor. Hal böyle olunca abonelik sistemlerinin şimdiki hali de, bizim ana sorunumuzu çözmüyor. Oyun firmalarının geleceği, abonelik sistemlerinde ve kendi pazarlarında gördükleri kesin. Tabi bunun firmalar için karlı bir yatırım olup olmadığını henüz bilemiyoruz. Bu kısmıyla çok da ilgilendiğimiz de söylenemez. Bizi ilgilendiren kısım, abonelik sistemlerinde, güncel oyunların da yer alması, ve bu sistemlerin kullanıcıya makul fiyatlarla satılabilmesi. Footbal Manager, Assasins Creed, F1, Fifa, PES, COD, NBA basketbol oyunları gibi oyunlar, her sene hemen hemen aynı tarihlerde çıkıyor. Sıkı takipçiler, gözlerini kırpmadan, her sene bu oyunları satın alıyor. Aslında bir anlamda zaten bu oyunlara aboneyiz bile diyebiliriz. Durum böyle olunca firmalar, abonelik sistemine yanaşır mı, zaten sattıkları oyunlarının daha düşük ücretler karşılığında abonelik sistemlerinde yer almasını isterler mi bir başka soru işareti daha.Gelin birlikte hayal edelim. Firmalardan, gelirlerden giderlerden bağımsız olarak düşünürsek, bizim kurtuluşumuzun abonelik sistemlerinde olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bu oyunların tek bir çatı altında yer aldığı, aylık ödeme yaptığımız, her sene oyun çıktığı gibi güncellenen oyun kütüphanesi sunan bir abonelik servisi, kurtuluşumuz olabilir. Adeta, yüzüklerin efendisindeki “hepsine hükmedecek tek yüzük” misali, tüm oyunları içinde barındıracak ortak bir platform. Senelik ya da 3 aylık aboneliklerle ödeme yaparak, yararlanabileceğimiz Netflix’in oyun versiyonu. Hayal mi? Evet. Gerçekleşebilir mi? Neden olmasın. Başka ideal bir platform hayaliniz varsa, yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Ne de olsa hayal etmek bedava!