Team Sonic Racing inceleme! Yarış oyunları arasında her zaman özel bir yeri bulunan Karting türü yarış oyunları, oyun oynayan veya oynamayan herkesin ilgisini çekmeyi başarıyor. Bu türde her ne kadar Mario Kart serisi başı çekse de, diğer platformlara çıkan benzer yarış oyunları da aynı zevki verebiliyor. Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan Team Sonic Racing ise Mario Kart serisine benzer mekanikler içerse de, aslında kendine has bazı detaylara sahip. Daha öncesinde çıkan Sonic temalı arcade yarış oyunlarına benzeyen tasarımlar, Team Sonic Racing’i oynanabilir kılmış mı? Gelin hep birlikte bakalım.
İlk olarak bireysellik yerine daha çok takım çalışmasını ön plana çıkartan Team Sonic Racing’in, co op anlamında başarılı olduğunun altını çizmek istiyorum. Üçerli takımlar halinde 4 takımın yarışabildiği oyunda 12 oyuncu, büyük bir heyecan içerisinde takımının birinci olması için çabalıyor. Ancak bireysel olarak yarışmak dışında takımınıza yardım etmek zorundasınız. Takım oyununun önemi ise tam da bu kısımlarda ön plana çıkıyor. Yeri geldiğinde liderliği takım arkadaşınıza vermeli veya yarış sırasında bulduğunuz işe yarar bir eşyayı takım arkadaşınızla takas etmek zorundasınız. Slingshot veya Skimboost olarak adlandırılan mekanikler sayesindeyse takım arkadaşlarınızın daha hızlı gitmesini sağlayabilirsiniz.
Eğer takım oyununu bırakıp, karşılaştığınız zorlukların arasından kendiniz sıyrılmaya çalışırsanız, maalesef oyun olduğundan daha zor bir hale geliyor. Fakat yine de Mario Kart serisinden farklı olarak Team Sonic Racing’te hata yaptığınızda bunun bedelini daha az bir şekilde ödüyorsunuz. Eğer Mario Kart oyunlarına aşinaysanız, oyunda yarış sırasında birinciliğe çıkmanın kolay olduğunu, ancak birinci olarak yarış tamamlamanın bir hayli zor olduğunu bilirsiniz. Ancak Team Sonic Racing’te birinciliğe çıktığınızda, takım arkadaşlarınızın desteğiyle de tüm yarışı birinci pozisyonda bitirebilirsiniz.
Oynanış anlamında pek derin mekaniklere sahip olmayan ancak oldukça eğlenceli bir yapıya sahip Team Sonic Racing’in grafikleri hiç fena değil. Araç tasarımları, karakter tasarımları ve çevre tasarımları gayet başarılı. Oyunun pistleri ise hiç kafa karıştırıcı olmamış. Bazı pistlere Sonic serisinden güzel detaylar ekleyen Sumo Digital ekibinin ortaya başarılı bir iş koyduğunu itiraf edebilirim. Çoğu pist tasarımlarında sanki lunaparkın içerisinde geziyormuş hissine kapılabiliyorsunuz.
Team Sonic Racing’te oynanış tarzınıza olarak karakter seçmeniz gerekiyor. Çünkü her bir karakterin arabası farklı olduğundan, arabaların sahip olduğu yol tutuş ve hız gibi etkenler değişebiliyor. Ancak eğer dilerseniz aracınızın performansını garaj kısmından değiştirebilirsiniz. Performansın yanında garaj kısmında arabanızın görünüşünde rengini değiştirmek de mümkün durumda.
Oyunun hikaye modunda anlatılacak pek bir hikaye bulunmuyor. Hali hazırda Team Sonic Racing’i hikaye anlatımı için almayacağınız için bu kısmı eksi bir etken olarak görmüyorum. Yarışlar yaptığınız bu mod içerisinde seriden bilindik replikler duyabiliyorsunuz. Oyunun belki de en güzel tarafıysa müzikleri olmuş. Her bir haritaya farklı müzikler koyan Sumo Digital, bu kısımda Sonic hayranlarını memnun edecektir.Sona geldiğimizde eğer Nintendo Switch’e sahip değilseniz (oyun Nintendo Switch’te de bulunuyor) ve arkadaşlarınızla oynayabileceğiniz bir arcade yarış oyunu arıyorsanız, Team Sonic Racing sizi oldukça memnun edecektir.
