Geçmişte seksi yakından araştıran bilim adamlarının yanlış ve beceriksiz yorumları
Samuel Auguste Tissot 1728 – 1797
Vatikanlı fizikçi yarıyılın en öğrenilen bilim adamlarından biri. Seks mevzusunda da bir hayli araştırması olan Tissot’un tutuculuk ötesi olarak neticeyi de oldukça acayip. Tissot yazdığı kitapta çok mastürbasyon yapan şahısların beyinlerinin zaman içinde deforme olduğunu ve zekalarının mastürbasyondan dolayı zarar gördüğünü iddia ediyor. Kitapta sunduğu tespit etmelerde bu şahısların belirli bir müddetten sonra konuşamaz hale geleceklerini ve en sonunda da uslarını tamamen yitireceklerini belirtiyor.
Dr. Sylvester Graham 1794 – 1851
1800’lü senelerin sanki bir fikir çöplüğüne dönüşmüş ilk senelerinde seks üzerine kafa yormuş Sylvester Graham adlı bilim adamı, gerçekten altın bedelinde bir fikir ortaya atmış. Graham meni olarak da öğrenilen spermin insan yaşamı için oldukça ehemmiyetli olduğunu ve erkeklerin bedenlerindeki bu akışkanı kendilerine gizlemeleri gerektiğini, çok fazla tüketmemeleri gerektiğini ortaya attı. Bu sebeple senede 12 kezden fazla seks yapmanın sıhhate büyük hasarı olduğunu vurguluyor.
Havelock Ellis 1859 – 1939
İngiliz seksolog Havelock Ellis de enteresandır ki yaşamı süresince hiç seks yapmamış fakat mevzu üzerine oldukça fazla kafa yormuş. Homoseksüellik üzerine açıklamalarda bulunan Ellis, homoseksüelliği bir kabahat olarak görüyor. 32 yaşında bir lezbiyenle yaşamını birleştiren Ellis’in evlendiği güne kadar bakir olduğuna kesin gözüyle bakılıyor. Eşinin lezbiyen olmasından dolayı can verinceye kadar hiç cinsel birliktelik yaşamadığı da ihtimaller dahilinde. Ellis ilk ereksiyonunu da evlendikten sonra eşini duştan çıkarken üryan bir halde gördüğünde yaşadığını kitabında anlatıyor.
Richard Freiherr von Kraft-Ebing
Alman psikiyatrın uzmanlık alanı mazoşizm. Bayan orgazmı üzerine de ayrıntılı araştırmaları bulunan uzmanın temel alaka alanı sapkınlıklar. Kitabında yer alan bilgilerde, sonu üremeyle noktalanmayan cinsel her türlü birleşmeyi sapıklık olarak değerlendiriyor. Yalnızca faize için asıllaştırılan cinsel birleşmeleri etik ve doğru buluyor. Bunun dışındaki her ilişkiyi tecavüz veya cinsel sapıklık olarak nitelendiriyor. Erkekteki mazoşist duygular için de aynı korunmayı yapıyor. Psikiyatr, “Mazoşist meyillerle asıllaştırılmış seksin ardından bir doğum hadiseyi asıllaşıyorsa bu sapıklık değildir” diyor.
Heba Kotb 1967 – ….
Heba Kotb doğunun en öğrenilen seksologlarından. Darılı Kotb, bayan cinselliği üzerine yoğunlaşmış. Bayanların konutluluk evvelinde kendine asla değmemesi gerektiğini korunan Heba Kotb, evleninceye kadar bayanların pak ve deyim yerindeyse kirsiz olması gerektiğini vurguluyor
