Bisiklete binmeyi sevmeyen herhalde çok azdır. Daha ilk adımlarımızdan sonra üç tekerlekliler ile başladığımız bu macera, zaman geçtikçe bir üst modele terfi edilmesiyle daha bir heyecanlı hal alır. Hele çocuk bisikletlerinden dağ bisikletlerine geçildi mi, değmeyin keyfimize. Üstelik vitesleri de vardır bu defa bisikletlerin; oynayacak daha fazla malzeme çıkmıştır artık. Dünya genelinde yediden yetmişe herkes bu çevreci taşıtı kullana dursun, biz ülkemizde egzoz dumanı yutmaya devam edelim. Hem çevre, hem de sağlığımız için artık bisikleti görmezden gelmeyi bir kenara bırakmak gerek. Artık buda olur mu demiyorum, keza oluyor. Mountain Bike Adrenaline, andından da anlaşılacağı gibi dağ bisikleti ile sanal ortamda “Adrenalin” yaşamaya çalıştığımız bir yapım olmuş. Ben her ne kadar bu sporu oynamaktan ziyade yapmak taraftarı da olsam, sizler için sanal ortamda pedal çevirmekten de geri kalmadım.
Oyunun ana menüsüne ulaştığımızda karşımıza dört ana oynanabilir mod çıkıyor; sırası ile Stopwatch, Challenge, Arcade ve Freedom. Hangi moda girersek girelim karşımıza standart seçenekler çıkıyor. Bu seçeneklerden ilki, dört bölgeden hangisini oynamak istediğimiz yönünde oluyor. Ancak başlangıçta dört bölgeden yalnızca ikisi açık olup, diğerleri kilitli tutuluyor. Bu dört bölge arasında daha çok dağlık ve kanyon başlıklarının tercih edildiğini görüyoruz. Dağ bisikleti olunca caddede aksiyon yaşayacak değildik. Hangi bölgede oynamak istediğimize karar verdikten sonra ise sıra harita tercihine kalıyor. Her bölge kendi altında birbirinden farklı en az beş altı harita içeriyor. Ancak haritaların başta yalnızca ilki açık olup, ilerleyeme bağlı olarak bir sonraki açılmaya başlıyor. Haritayı da seçtikten sonra bu defa bisiklet ve sürücü tercihimize sıra geliyor. Fakat burada da durum pek farklı değil; yine açık olan opsiyon sayısı yalnızca birkaç adet ile sınırlı. Aslına bakarsak oyunun başında çok da tercih yaptığımız söylenemez. Daha ziyade açık olan zaruri seçimleri takip ettiğimiz de söylenebilir.
Dağ tepe denemeden…
Stopwatch modunda amacımız, genel olarak belli sayıda verilen kırmızı dairelerin içinden geçerek istenen sayıya ulaşmak. İlerlediğimiz sürece kırmızı dairelere giden yol oklar ile gösterildiğinden aramak zorunda da kalmıyoruz. Birini elde ettiğimiz vakit diğerine giden yol otomatik olarak gösteriliyor. Challenge modu ise biraz daha fazla görev ağırlıklı olarak geçiyor. Belli sürede parkuru tamamlamak, puan toplamak, en fazla sayıda aksiyon hareketi yapmak gibi şeylerden oluşuyor. Arcade ve Freedom modlarında ise daha serbest bir oynanış tercih edilmiş. Ancak bu serbestlik fazla olduğunda kilitli olan sonraki haritaları açacak kadar puan ve madalya toplayamamakla sonuçlandığından ölçülü olmak gerekiyor.
Ekranın sağında bulunan konsantrasyon barı alt tuşu ile aktif edildiğinde oyun yavaşlıyor ve hareketlerin daha rahat uygulanabilmesi sağlanıyor. Yani bir bakıma Slow Motion olduğu da söylenebilir. Ekranın sol tarafında ise güç barı bulunuyor. Ne kadar süratli ve ne kadar güçlü gittiğimiz gösteriliyor. Yokuş çıkarken en alta düşen bar, yokuş inerken en tepeye tırmanıyor. Hatta yokuş çıkamayacak kadar yavaşlandığı ya da durulduğu zaman, pedalları çeviren ileri ok tuşuna basıp çekmek gerekiyor. Hedefli bölümlerde haritada gösterilen hedefi seçmek, yani yön oklarının ekranda görünüp görünmemesi için ise Ctrl tuşuna basmak gerekiyor. Yegane aksiyonumuz bisikleti sıçratma hareketi ise Space tuşuna atanmış.
Mountain Bike Adrenaline görsel olarak vasat seviyede olduğu söylenebilir. Özellikle karakter modellerine dahi dikkat edilmemesi büyük bir kayıp olmuş. Çevre ve harita açısından ise ilginç mekanlar tercih edilmekle birlikte görsel olarak onlarında vasatı aşamadığını söyleyebilirim. Hele ki bisikletim biraz tuhaf hareket etmesi işleri çok daha ilginç bir hale sokuyor. Keza çoğu zaman yok artık bu kadar dik ya da bu kadar engebeli bir yerde değil bisiklet, ayakta bile durulmaz derken, karakterimizin pervasızca pedal çevirmesi tuhaf kaçıyor. Üstelik çevre şartlarına uygun bir animasyon da izlediğimiz söylenemez. Bisiklet çukurlara bir giriyor, bir çıkıyor. Velhasıl yapım teknik açıdan sınıfı geçemiyor. Bu eksikleri nedeni ile de oynanabilirliğini büyük oranda kaybediyor. Bana kalırsa bu oyunu oynamak için geçireceğiniz süreyi bisiklete gerçekten binerek değerlendirmek çok daha eğlenceli olacaktır.