Şayet siz de matematiği hoşlanmayanlardansanız sakın üzülmeyin. İşte size iyi haber…
Amerika Birleşik Devletleri’li bilim adamları matemetikte iyi olmanın, şahsın doğuştan sahip olduğu hünere ve mektebe başlanan ilk senelerde alınan eğitim olmak üzere iki etmene bağlı olduğunu belirtirken, bu iki etkenin birbiriyle olan ilişkisini araştırmak üzere bir araştırma yaptılar.
Maryland’de bulunan John Hopkins Üniversitesi analistlerinden Justin Halberda, yaptığı araştırmada yaşları 14 olan 64 çocuğa hipotezi sayı idrak etme ANS ismi verilen bir ölçüm testi yaptı. Seçilen çocukların hepsi geçmişte çok eş matemetik eğitimi almış ve 5- 11 yaş arasında kumpaslı olarak matematik testlerine girmişti.
Halberda ve takımı, katılımcılara bilgisayar ekranında yanıp sönen ışıklar gösterdi. Her ışık, mavi ve sarı renkte, 10-32 kere yanıp söndü. Kobaylardan 200 milisaniyelik vakitte uslarında kalan renk ve yanıp sönen ışık rakamını söylemeleri istendi. Kimileri renkleri ve rakamları daha basit idrak edebilirken, kimileri de zorlandı. Varsayımları azami seviyede yapan çocukların, zekâ testlerinde azami puan alan çocuklar olduğu ortaya çıktı. Halberda, kobayların tümünün 5 yaşındayken, başka bir deyişle mektebe henüz başlamamış ve matematikle tanışmamışken IQ testine tabi yakalandıklarını, testi zaferle geçen çocukların IQ testlerinde azami zekâ seviyesine sahip olan çocuklar olduklarını belirtti.
Daha evvel yapılan bir başka araştırmada da, bir Amazon kabilesinde eğitim görmemiş çocuklarla Fransa’da eğitim görmüş çocuklara ANS testi uygulanmış, iki grup arasında apaçık bir fark olmadığı ortaya çıkmıştı.
Halberda, mektepte görülen matematik derslerindeki zafer ya da galibiyetsizliklerin büyük oranda genetiğe bağlı olduğunu söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’li analist ayrıca, ANS’nin eforlu bir test vasıtayı olduğunu, buna karşın yüzde 100 netliği olmadığını da sözlerine ilave etti.