Kimin Usuna Geldi Elektrikli Araba Üretmek: Elektrikli Arabaların Tarihsel Süreci Nasıl Büyüdü?

Kimin Usuna Geldi Elektrikli Araba Üretmek: Elektrikli Arabaların Tarihsel Süreci Nasıl Büyüdü?

Aralık 3, 2021 0

Elektrikli vasıtalarda enerji, sıradan benzinli ya da dizel arabalardaki içten yanmalı motorların yerine geçen pil veya batarya setleriyle çalışan elektrik motorundan sağlanır. Elektrik motorları yenilenebilir kaynaklardan elde edildiği sürece en hasarsız enerji yapım usulüdür. Elektrik motorları, gelecekte yalnızca hudutlu kaynaklar arasında sayılan petrolün alım gücünün düşmesi ve ülkelerin dışa bağımlı olmaları sebebiyle dahi içten yanmalı motora sahip vasıtaların yerini alabilir.

Etrafa hasar vermemesi ve depolanan enerjiden maksimum performans alınabilmesi nedeniyle fosil yakıt harcayan motorlara karşı sürdürülebilir bir seçenektir. Artık dünyada elektrikli vasıta ve elektrikli vasıtalar için pil imali yapan pek çok firma var. Büyüyen teknolojinin de tesiriyle günden güne fosil yakıt harcayan içten yanmalı motorlara sahip vasıtaların eksileceği düşünülüyor.

İlk elektrikli araba üretme teşebbüsleri 1800’lü senelerde, fosil yakıtlı motorlardan daha evvel başlamıştı. Ancak Tesla’nın 2011’de piyasaya çıkardığı Roadster modeline kadar muhtelif sebeplerle uzun süreli bir galibiyete erişilememişti. Enflasyon, dolar kuru ve ödentilerle araba sahibi olmanın neredeyse imkânsız olduğu bugünlerden azıcık uzaklaşarak, ilk misallerinden bugüne elektrikli vasıtaların gelişim sürecine bakalım.

İlk elektrikli araba 1835’te üretildi

elektikli otomobil

Elektrikli vasıtaların ilk misali 1835 senesinde Thomas Davenport tarafından Amerika’da buluş edildi. Bu vasıta iki elektromıknatıs, bir pivot ve bir pil kullanılarak planlanan minik bir lokomotifti. Aynı tarihlerde İskoçya’da yaşayan Robert Anderson da elektrik enerjisiyle çalışan bir vasıta buluş etmeyi muvaffak oldu. Ancak Anderson’un buluş ettiği bu vasıtada şarj edilme özelliği olmadığı için günlük hayata geçim sağlayamadı ve oranla zafersiz oldu.

Çalışmaları 1830’larda başlayan elektrikli arabalar 1900’lü senelerin başında en faydalı yarıyıllarını yaşıyordu. Bu yarıyıllarda elektrikli arabaların galibiyetli misalleri görülmeye başlanmış ve gitgide yaygınlaşmıştı. Hatta New York’ta elektrikli ticari taksiler kullanılmaya dahi başlamıştı. Amerika’da üretilen 4000’den fazla arabanın %28’i elektrik enerjisiyle çalışıyordu. Aynı yarıyılda New York, Boston ve Chicago gibi büyük şehirlerdeki arabaların üçte ikisi elektrikli vasıtalardan oluşuyordu.

O senelerin hudutlu teknolojisiyle üretilen benzinli vasıtalarda titreme, hengame gibi pek çok teknik meseleyle karşılaşıldığı için içten yanmalı motora sahip vasıtaların yanı gizeme elektrikli taşıtlara olan arz süratle çoğalıyordu.

Ve Henry Ford Model T’yi tanıttı

Henry Ford

1908 senesine gelindiğinde Amerika Birleşik Devletlerili mühendis Henry Martin Ford’un kurucusu olduğu Amerikan araba devi Ford Motor Company, benzinli vasıta seri imaline başladı. Seri imaline başlanan ilk araba Model T tanıtıldı. Henry Ford’un ‘bant sistemi’ sayesinde Amerikan araba piyasası alt üst oldu. Benzinli araba maliyetleri elektrikli vasıtaların üçte birine kadar düştü.

1912 senesinde elektrikli bir araba 1750 dolarken, benzinli bir araba sadece 650 dolardı. 1920’lerde ise elektrikli taşıtlara olan arz oldukça eksilmişti artık çoğunlukla Model T seçim ediliyordu. Benzinli vasıtalarda daha uzun sürüş mesafesi imkânı, at eforu, düşük maliyet ve benzine erişimin kolay olması elektrikli vasıtaların geride kalmasının ana nedenleri oldu.

Hakimiyetsiz tüketim yine elektrikli araba gereksinimini ortaya çıkardı

kontrolsüz tüketim

Süratle büyüyen araba piyasasında 1960’larda, yoğun yapımla artan araba rakamları, insanların satın alma gücünü de çoğaldırdı. Araba sahibi olmak çok kolaylaşmıştı, her seri imalde kastedildiği gibi seri tüketim başlamıştı. Ancak bu hakimiyetsiz tüketim hasarlı yakıtlar ve hava lekeliliği gibi pek çok meseleyi de birliktesi getirdi. Fosil yakıtlı motorların etrafa verdiği hasarlar ve petrol krizinin tesiriyle içten yanmalı motorla çalışan taşıtlara seçenek aranmaya başlandı.

1972 senesinde hiçbir zaman imale geçmeyecek olan BMW 1602 E model bir elektrikli vasıta planlandı. Vasıta o sene Olimpiyat Oyunları’nda sergilendi ve büyük alaka gördü. O yarıyıllarda hibrit ve elektrikli vasıtalar yine popülerleşti. Bu popülarite Amerika’nın yeni kararlar alması ve vasıta üreticilerinin devlet tarafından teşvik edilmesine neden oldu. Yavaş yavaş yürütülen elektrikli araba yapım çalışmaları, 1990’larda imza atılan Pak Hava Kanunu Farklılığı ve Enerji Siyaseti Yasayı’yla tekerrür gündeme geldi.

1996’da General Motors’un “Dünyanın en faydalı yapım taşıtı” olarak tanıtılan EV1 modeli üretildi. Ancak EV1’lerin pazarlama taktiklerindeki galibiyetsizlikler yapımın devam etmesine mani oldu. Ardından dünyanın en büyük araba üreticilerinden Toyota, ilk kere ticari olarak pazarlanan ve seri üretilen hibrit arabayı Prius’u tanıttı. 1997’de imaline başlanan Prius, üretildiği ilk senede 70 bine yakın sattı.

21. asrın Henry Ford’u Elon Musk, elektrikli vasıta üretmeye başladı

2000 senesine gelinene kadar Honda, Nissan, Toyota, Cheyy, General Motor gibi büyük araba üreticileri elektrikli vasıtalar üretmeye başladı. Fakat bu yarıyıllarda üretilen vasıtalarla ciddi bir galibiyet elde edilememişti. Elektrikli arabaların günümüzde bu kadar galibiyetli misallerinin görülmesinde tesirli olan atak, 2006 senesinde Tesla Motor’un elektrikli vasıta imaline başlamasıyla oldu.

Tesla’nın 2011 senesinde ürettiği Roadster modeli, elektrikli vasıta tarihinde devrim yarattı. Öbür araba misallerinden değişik olarak Tesla Roadster, 240 kilometre erim performansıyla öne çıkıyordu. Henry Ford’un Model T ile yaptığı atağın bir eşini aradan geçen 100 sene sonra Elon Musk, Tesla Roadster ile yapmıştı. Zamanla erim kapasitesini çoğaldıran ve son derece gelişmiş elektrikli vasıtalar üreten Tesla Motor, sektörün lider markası haline geldi.

Günümüzde Tesla; taşıtın altyapısı, elektrik motoru, pili ve şarj istasyonları gibi elektrikli vasıtalar için lüzumlu ekipmanları da kendi başına üreterek sanki dev bir ekosistem haline geldi. Pek çok ülkede fabrikası bulunan, dünyanın en çok satan elektrikli araba markası Tesla’nın piyasa bedeli son günlerde 1 trilyon doları aştı. Tesla, dünyanın ilk trilyon dolarlık araba işletmeyi olmayı muvaffak olarak elektrikli vasıtaların gelecekte araba piyasasına dominant olacağını bir kere daha ispatlamış oldu.

Tags: Elektrikli Otomobillerin Tarihsel Süreci Nasıl Gelişti? Categories: Otomobil
PAYLAŞ PAYLAŞ PIN EKLE PAYLAŞ PAYLAŞ PAYLAŞ