Surat seneyi aşkın bir müddettir dünyanın muhtelif yerlerinde ufalamış olarak bulunan dünyanın en daha önceki İncil’i bir araya getirilmesinin ardından internette yayınlandı
Dünyanın en daha önceki İncil’i sayılan “Codex Sinaiticus”un yaşamda kalabilmiş 800’den fazla sayfası ve kısımları yine bir araya getirildi. Latince olarak ve parşömen yapraklarına yazılmış olan İncil’in 4.yüzyılda yazıldığı öğreniliyor.
İngiliz Kütüphanesi geçen yıl Kitabı Mukaddes’teki Mezmurlar Kitabı’nı ve St.Mark İncili’ni internette yayınlamıştı ve şimdi de kalan sayfalar ilk kere milletin kullanımına açılıyor.
Codex Vaticanus ile birlikte Codex Sinaiticus da dünyanın öğrenilen en daha önceki İncili. Orjinali bin 460 sayfadan fazla 40 santimetreye 35 santimetre boyutlarındaki İncil’in, Büyük İskender zamanında bir hayli şahıs tarafından yazıldığı öğreniliyor.
Codex Sinaiticus, İncil’in daha sonraki versiyonlarından daha değişik yazı şekilleriyle karşımıza çıkıyor. 12 ayetten oluşan St.mark İncili’nin sonraki versiyonlarında İsa’nın yine dirilmesi yer almaz.
Kitabın yine birleştirilmesi; yapıtın değişik parçaları elinde bulunan İngiliz Müzesi, Almanya’daki Leipzig Üniversitesi Kütüphanesi, Mısır’da Sina Dağı’nda bulunan St.Catherine Manastırı ve St.Petersbug’da bulunan Rusya Milli Kütüphanesi’nin yapmış olduğu 4 senelik bir iş birliğinin neticeyi hakikatleşti.
Bu proje sayesinde dijital etrafa aktarılan sayfalar internette bir araya getirerek, dünyanın dört bir yanındaki bilginlere Latince yazılmış İncil’i kapsamlı bir biçimde tahlil fırsatı sunuyor.
İngiliz Müzesi’nde Batı Yapıtleri El Yazmaları kısmının başkanı olan Dr.Scot McKendrick yaptığı açıklamada Codex Sinaiticus’un dünyanın en kapsamlı yazılı defineleri olduğunu dile getiriyor:
“Bu bin 600 senelik yapıt, Hristiyanlığın ilk yarıyıllarda nasıl büyüdüğüne ve İncil’in jenerasyondan nesile aktarımına ışık yakalıyor. Projeyle beraber, tanınan üç katibin yanı gizeme yapıt üzerinde çalışan dördüncü bir katibin de olduğu gün suratına çıkıyor. Birkaç sene evvel asıllaşması hayal olarak görülen bu çalışma, dünyanın dört bir yanındaki bilginlere görsel olarak ortak bir araştırma kaderini sunuyor.”
Yapıtin elektronik etrafa geçirilmesinde çalışan takımı idareyen Birmingham Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Profesör David Parker bu dört senelik süreçte bir hayli güçlükle gayret ettiklerini söylüyor: “Codex’in bazı kısımları 1975 senesinde St.Catherine Manastırı’nda kapalı bir odada bulundu. Bazı sayfalar oldukça makûs vaziyetteydi.”
“Bu kısımlar ilk kere yayınlanıyor. Görsel yapıttaki dijital fotoğraflar, orjinalin hoşluğunu ortaya koyuyor. Hatta, okuyucular yapıtı arttıran katiplerin el yazılarındaki farkı görebiliyorlar.” Kullanıcılara fotoğrafları tercümesiyle beraber ilave edebilme ihtimali sunduklarını da belirten profesör, böyle bedelli bir kitabı dünya çapında ulaşıma açtıkları için çok şeref dinlediğini söylüyor
