Teknoloji Nedir ?

Teknoloji Nedir ?

Mayıs 5, 2021 0

Teknoloji, Teknoloji Nedir? Teknolojinin Bereketleri Nedir? Teknolojinin Hasarları Nelerdir? Günümüzde Teknoloji Hangi Emeller için kullanılıyor? Teknolojinin Eğitime Katkıları Nedir?

1. Teknoloji, insanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplindir Simon, 1983, s.173 .

2. Teknoloji, somut ve deneysel anlamda temel olarak teknik istikametten yeterli minik bir grubun teşkilatlı bir hiyerarşi desteğiyle tamın geri kalanı insanlar, olaylar, makineler vb. üzerinde teftişi sağlamasıdır McDermott, 1981, s.142 .

3. Öğretim teknolojileri tarihi mevzusunda ehemmiyetli bir isim olan Paul Saetller teknolojiyi şöyle belirlemektedir: “Teknoloji Latince texere fiilinden türetilmiştir; örmek, oluşturmak construct anlamına kazanç bir haylilerinin düşündüğü gibi makine kullanmak değildir. Teknoloji, bilimin uygulamalı bir sanat dalı haline dönüşmesidir. Uygulamalı sanat terimi Fransız sosyolog Jackques Ellul tarafından kullanılmış ve kısaca technique olarak isimlendirilmiştir. O, teknolojiyi bir technique uyarınca yapılmış bir makine olarak görmüş ve bu technique’nin ancak minik bir kısmının makine tarafından ifade edilebildiğinden bahsetmiştir. Emin bir teknik sayesinde sadece cihazın değil, bu aygıta ait öğretimsel uygulamalarında reelleştirilebileceğinden söz etmiştir. Sonuç olarak tutum bilimi ile öğretim teknolojileri arasındaki ilişki, natürel bilimlerle mühendislik teknolojisi arasındaki ya da biyoloji ile Sağlık teknolojisi arasındaki ilişkiyle eş hatta aynıdır” Saettler, 1968, ss. 5-6 .

4. Ünlü bir eğitim teknoloğu olan James Finn teknolojiyi tanımlarken şöyle demektedir: “Makine kullanımının yanı sıra teknoloji, sistemler, harekâtlar, idare ve hakimiyet mekanizmalarıyla hem insandan hem de eşyadan kaynaklanan sorunlara, bu sorunların güçlük derecesine, teknik çözüm olasılıklarına, ve ekonomik bedellerine uygun çözüm üretebilmek için bir bakış açısıdır” Finn, 1960, s.10 .

5. Bilim ve teknolojinin değişikliğini belirtmek için ilk nükleer denizaltıyı yapan ve serbest bir eğitim eleştirmeni olan Amiral Hyman Rickover şöyle söylüyor: “Bilim ve teknoloji birbirine karıştırılmamalıdır. Bilim tabiattaki görüngülerin fenomenlerin kollanarak, zati var olan doğru ve asılların ortaya çıkarılması ve bu gözlemler sonucunda elde edilen bilgilerin tertip edilerek asılların ve bunlar arasındaki ilişkilerin ortaya konulduğu kuramların oluşturulmasıdır. Teknoloji asla bilim için bir otorite olamaz. Teknoloji insan usunu ve bedenini kuvvetlendirmek, üstün kılmak için geliştirilecek aletler, teknikler, ve yöntemler üzerinde durur. Bilimsel yöntem insan etkeninin tamamen dışlanmasını gerektirir, şöyle ki; hakikati arayan kimse, kendinin ya da öbür insanların seveceği veya sevmeyeceği şeylerle, popülist bedellerle ve rastgele bir çıkar talihine çalışmaz. Öbür yandan teknoloji fikir bilim değil de hareket olduğundan, şayet insani kıymetler göz arkasını edilirse tamamıyla riskli bir sonuca da yol açabilir Knezevich & Eye, 1970, s.17 .

TEKNOLOJİNİN BEREKETLERİ    

TEKNOLOJİNİN İNSAN YAŞAMINA POZİTİF TESİRLERİ 

Teknolojinin geçmişten günümüze kadar insan yaşamına bir hayli pozitif tesirsi olmuştur.İnsanlar bilimsel araştırmaları insanların tabiatsı gereği merak edip sorgulamaları sonucu yaptıkları çalışmalarla alana getirirler. ’technoslogos’ teknolojinin Latince karşılığıdır. ’techne’ yapmak, ‘logos’ öğrenmek anlamına gelmektedir. Alet ve edevatın yapılması için lüzumlu olan bilgi ve marifettir.

Sanayinin en aşikar ögesi teknoloji üretebilmektir. Uluslar teknoloji üretip, bilgiyi ürün tasarlamada kullanabildiği miktarda ticarette rekabet üstünlüğünü, savunmada da caydırıcılığı sağlayabilir. Bu surattan ülkelerin teknoloji üretmesi gelişmişlikleriyle doğrudan alakalıdır.

Günümüz dünyasında bir ülkenin öbür ülkeler üzerindeki saygınlığı ve dünya ülkeleri arasındaki konumu teknolojisinin gelişimiyle yakından alakalıdır.Teknolojik büyümelerin sağlığa ,eğitime, haberleşmeye ve her alana pozitif katkısı kesinlikle ama kesinlikle vardır.

Teknolojik büyümelerin eğitim üzerine tesirsinin 19.yy’a kadar pek fazla değiştiği söylenemez.19.yy’a kadar eğitimde hep klasik uygulamalar kullanılmıştır. Tahta, sıra, tebeşir vb gibi… uygulamalar varken 19.yüzyılda bu gidişat başkalaşıma uğramıştır. Günümüzde bir kütüphane dolusu kitabın içinde bulunan bilgi bir diskin içine sığabilmektedir. Uydu ve internet teknolojisi sayesinde dünyanın bir ucundaki kütüphanede bulunan bilgilere erişebilmekteyiz.

1- İnternet ağı sayesinde Dünya’nın bir ucundaki bilgiye erişiyoruz.
Teknolojinin gelişimi yaşam standartlarını artırmakta ve insana daha rahat bir yaşam sunmaktadır.Milattan öce 5000 senesinde saatte 2-= ST1 />3 kilometre sürat yapabilen kızaklarla taşımacılık yapılırken 20.yy’da jet motorlarının yapılmasıyla saatte 1000 kilometre’lik süratin üzerine çıkılmıştır. 

2- Teknoloji sayesinde insanlar daha rahat yaşam şartlarına sahip olurlar ve işlerini daha tez ve daha rahat yaparlar böylece ömürleri uzar. Konutlarımızda kullandığımız çamaşır bulaşık cihazlarından tüm teknolojik aletler işlerimizi daha rahat yapmamıza imkân sağlar.

Konutlarımızda kullandığımız teknoloji ürünü vasıtalar sayesinde işlerimizi daha kısa sürede, daha rahat ve daha az enerji harcayarak yapabilmekteyiz.

3- Teknoloji tıp alanında da çığır açan ürünlerle insanların hayatına pozitif tesir etmektedir.
Sinirbilim alanında kullanılan son teknolojiler fonksiyonel beyin görüntülemesi, ruhsal gidişat ve beyin fonksiyonları üzerinde tesirli ilaçlar, beyin yapısı, fonksiyonu ve kumpası ile alakalı vasıtalar bir çok etik sorunun tartısılmasına neden olmaktadır. Bu sorunlardan en ehemmiyetlisi; bu teknolojilerin rastgele bir tıbbi endikasyon olmadan, fertlerin zihinsel ve beyinsel beceri ve kapasitelerinin gelistirilmesi veya güçlendirilmesi emeliyle kullanılmasıdır.

Beden üzerinde standard noktalara yerleştirilmiş elektrodlar arasındaki kalbe ait voltaj-zaman fonksiyonunu kaydeden elektronik makinelere elektrokardiograf denir. Bu aygıtlar kayıt yapılacak elektrod çiftlerinin seçildiği bir devre, kalbe ait olmayan elektriksel potansiyel farklılıklarının süzüldüğü bir filtre devresi, amplifikatör yükseltici ve kayıt birimlerinden oluşur. Voltaj-zaman fonksiyonu kağıt üzerine yazdırılabildiği gibi, bir monitörden de izlenmesi olasıdır.

Ekg ve Defibrilatör
Mamografi ; yoğunlukları ve atom numaraları birbirine yakın olan kas , yağ ve memenin glandüler yapılarını araştırmak emeliyle kullanılan bir yumuşak doku radyografisi yöntemidir.
İlk olarak Albert Solomon 1913’te mastektomi spesimenlerinde urun aksiller lenf nodlarına yayılımının gösterilmesinde radyografilerin verimli olabileceğini bildirmiştir.Daha sonraki yarıyılda, 1930 senesinde L. Warren Stanford in vivo mamografi uygulamasını reelleştirmiştir.

Voltametri, bir indikatör veya çalışma elektrodunun polarize olduğu koşullarda uygulanan potansiyelin fonksiyonu olarak akımın ölçümüne dayanır. Voltametride kullanılan mikroelektrot iç çapı 0,03 – 0,05 mm olan sırça bir kapiler borudan akarak gelişen ve belirli bir büyüklüğe geldiği zaman koparak düşen bir civa damlasıysa, yöntemin ismi Polarografi ve elde edilen akım-gerilim eğrisinin ismi ise polarogram olur. Civa damlaları kapiler borudan sabit bir süratle ve dakikada 10-60 defa olmak üzere düşer. Civanın damlama sürati kapiler borunun bağlı olduğu civa haznesinin yüksekliği ile ayarlanır. Görüldüğü gibi teknolojinin gelişiminin tıbba yararı büyüktür.

4- Eğitimde de teknolojinin yararı vardır. Episkop, projeksiyon makinesi, televizyon, dvd-vcd, video oynatıcı gibi aygıtlar mekteplerde kolaylık sağlamaktadır.

5- Günümüzde teknolojinin pozitif bir sonucu da bilgilerin, düşüncelerin, duyguların geniş insan kitlelerine daha kolay aktarılabilmesidir. Matbaayla beraber Avrupada bir hayli kitab basılmış ve aydınlanma çağı başlamıştır. Günümüzde internet, gazete, televizyon, radyo ve muhtelif irtibat vasıtaları sayesinde daha çok insana duygularımızı, düşüncelerimizi, yapmak istediklerimizi aktarabilmekte dünyadaki insanların fikirlerinden de haberdar olmaktayız. Ayrıca teknoloji erişimde de çok işimize yaramaktadır. Uzun yollara kısa sürelerde gidebilmekteyiz.
Matbaa makinesi kitapların,gazetelerin,mecmuaların vb… süratli basılmasını sağlayarak cemiyeti aydınlatmakta destekçi olmaktadır.

Teknolojinin ürünü olan erişim vasıtaları sayesinde uzun mesafelere kısa zamanda erişebiliyoruz.

TEKNOLOJİNİN HASARLARI

TEKNOLOJİNİN İNSAN YAŞAMI ÜZERİNE OLUMSUZ TESİRLERİ
 
1- Teknolojinin insan yaşamı üzerine pozitif bir hayli tesirsi olduğu gibi olumsuz bir hayli tesirsi de vardır. Teknolojik büyümeler ülkeler arası rekabeti alana getirir. Zira; teknoloji üreten ülkeler öbür ülkeler karşısında özellikle ekonomik ve askeri istikametten üstünlük sağlar bu da büyük bir rekabete yol açar. Teknolojik büyümelerle beraber teknolojik büyümeyi asıllaştıran ülkeler öbür ülkelere bir hakimiyet sağlamış olurlar. Bu vaziyet de hep daha fazlasını daha iyisini istemeye neden olur. Bunun sonucunda teknolojisi üstün olan ülkeler öbür ülkelere baskı uygular ve o ülkeleri kendi himayeleri altına almak isterler. Zira teknolojisi üstün olan ülkelerin ekonomik vaziyetleri, askeri vaziyetleri, eğitim vaziyetleri, sağlık vaziyetleri ve hemen hemen her alandaki vaziyetleri öbürlerine göre daha iyidir.
Dünyanın varolduğu her yarıyılda insanlar arasında ve topluluklar arasında kesinlikle ama kesinlikle rekabet yaşanmıştır. Ancak teknolojinin süratle gelişmesiyle ve özellikle sanayi devriminden bu yana dünyada sömürgecilik sistemi gitgide çoğalmıştır ve günümüzde de devam etmektedir. Teknoloji dünyada küreselleşmeye ve sömürgeleşme hareketlerine yol açtığı gibi sömürgecilik bir güzergahıyla sermaye ihracı demektir. Bu sebeple sömürgeciliğin yayılmasıyla beraber dünyanın her yerinde kapitalizm süratle yayılmaktadır. Tüm bunlar da dünyada açlık,kazanç dağılımında adaletsizlik ve savaşlara en kötüsü nükleer savaşlara neden olmuştur. Atom bombasının patlaması
 
2- Teknolojik büyümelerin neden olduğu bir hayli hastalık vardır özellikle son 30 seneden bu yana bu mevzuda bir hayli araştırma yapılmaktadır. Misalin 1994’te Amerika Birleşik Devletleri’de ve Finlandiyada yapılan araştırmalar elektromanyetik alanların çok sık tesirsinde kalan emekçilerde Alzheimer hastalığının bayağı insanlara göre daha çok görüldüğünü ortaya koydu. 1998’te reelleştirilen bir başka araştırmada radyo cerrahları, endüstriyel teçhizat emekçileri, bilgi operasyona aygıtı tamircileri, telefon hattı emekçileri, elektrik santralleri ve trafo merkezlerinde çalışan emekçilerde film makinistlerinde Alzheimer Parkinson gibi hastalıklarla beraber başka birtakım nörolojik bozuklukların daha çok ortaya çıktığı anlaşıldı.
1979’da Amerika Birleşik Devletleri’de yapılan bir araştırmada enerji mesajım hatlarına 40 m’den fazla yanaşan çocukların bayağı çocuklara göre 2-3 kat daha fazla kansere tutulduğu ortaya çıktı.
Haziran 1998’de Almanyada yapılan bir araştırmada cep telefonlarının yüksek tansiyonla ilişkisi ortaya kondu. İngilterede yapılan bir başka araştırmada cep telefonu kullanıcılarının baş sızıları, baş dönmesi ve dikkat dağınıklıkları kollandı. Dünyada 200 milyon cep telefonu kullanıcısı var ve cep telefonlarının kanserle ilişkisi merakla inceleniyor. Beyinlerinde ur oluşmuş onlarca şahıs irtibat firmalarına dava açmış gidişatta.
 
3- Cep telefonlarının insan sağlığını olumsuz etkilediği ortaya konuldu.
4- Son senelerde teknoloji ve sanayinin süratle gelişmesi, etraf sorunlarının da artmasına sebep olmuştur. Artan nüfusla beraber devreye giren altyapılar, faaliyete geçtikleri günde dahi yetersiz kalmaktadır. Bu plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer sınamalar, bölgesel savaşlar, faydayı artırmak emeliyle tarımda kimyasal maddelerin bilinçsizce kullanılmasıyla beraber, lüzumlu etrafsel tedbirler alınmadan ve arıtma tesisleri kurulmadan yoğun imale geçen sanayi tesisleri, etraf lekeliliğini riskli ebatlara çıkarmıştır. Yapılan araştırmalar Dünyadaki mevcut etraf lekeliliğinin% 50’sinin, son 35 senede alana geldiğini ortaya koymaktadır.
 
Süratli nüfus çoğalışı, etraf sorunlarına ehemmiyetli bir kaynak teşkil etmektedir. Türkiye, OECD ülkeleri arasında en yüksek nüfus çoğalış oranına sahiptir. Birleşmiş milletlerin yaptığı nüfus varsayımlarına göre, Türkiye nüfusunun 2025 senesinde 92 milyona yükselmesi beklenmektedir. Bu gidişat ülkemizin bugün olduğu kadar, gelecekte de etraf sorunları ile karşılaşacağının bir göstergesidir.
Bilgi çağının gelişmiş ülkeleri 21. asra teknolojinin doruğuna erişmiş olarak girme gayretleri içindeyken, teknolojinin insanlığa sağladığı faydalar yanında, canlılar ve etraf üzerindeki olumsuz tesirleri her geçen gün çoğalmaktadır.
20. asır başlarında tüm dünyada süratli kentleşmenin, artan nüfusun ve süratle büyüyen teknolojinin yarattığı ehemmiyetli bir etraf sorunu haline gelen hengame lekeliliği üzerinde durulması gereken ehemmiyetli bir mevzu haline gelmiştir. Kısaca teknolojik büyümenin natürel sonucu olarak hengameye maruz kalan insan sayısı da süratle çoğalmıştır. Ülkemizde son senelerde hengamenin insan sağlığı ve etrafsi üzerindeki olumsuz tesirleri çoğaldıkça bu mevzuda yapılan araştırmaların sayısında ehemmiyetli bir çoğalış görülmüştür.
Hengame; insanların duyma sağlığını ve algılamasını olumsuz etkileyen, fizyolojik, psikolojik balanslarını bozabilen, iş performansını eksilten ehemmiyetli bir etraf lekeliliği türüdür.Akustik lekelilik ya da hengame; gelişmiş ülkelerde öbür lekelilik cinslerine göre daha yaygın bir cins olarak; şahıssel ve toplumsal yaşam kalitesinde düşüşe neden olmaktadır. Fabrikalar etraf lekeliliğine neden olur.
 
5- Televizyon ve internet aile içi bağlantıyı koparmaktadır. Aile içi irtibatın kopması çocukları da aileden koparıp yalnızlığa itmektedir.
 
6- Uygulanmakta olan mevcut biyoteknolojik yöntemlerle nebatsel ürünlere aktarılan genler nebat, bakteri ve virüs kaynaklıdır. Gen aktarımı veya farklılığa uğratılması sırasında antibiyotik dayanıklılık genleri kullanılmaktadır. Gen aktarımı ile beraber öbür organizmalardan hastalık ve alerji yapacak özelliklerin taşınma olasılığı transgenik ürünlerin ilk ve ikincil metabolik ürünleri içinde beklenmeyen biyokimyasal ürünlerin bulunması riskini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca, antibiyotik dayanıklılık genlerinin insan ya da hayvan bünyesine geçmesi sebebiyle dayanıklılık oluşması, transfer edilen genlerinin insan ya da hayvan bünyesine geçmesi sebebiyle dayanıklılık oluşması, transfer edilen genlerin insan bünyesindeki bakterilerle birleşme olasılığı, virüs kaynaklı genlerin dayanıklılık genini öbür virüslere transfer etme olasılığı da insan ve hayvan sağlığı için oluşabilecek risklerle alakalı öbür kaynaklardır.
 
7- Küresel ısınma kuşkusuz günümüzün en büyük sorunlarından biridir. Ve az çok teknolojik büyümelerle ilgisi vardır. küresel ısınma doğaya salınan fazla karbon salımından kaynaklanmaktadır. Karbon salımı da fosil kaynaklı yakıt kullanımından kaynaklanmaktadır. Sanayi devriminden sonra aygıtlaşmayla beraber fabrikaların bacalarının doğaya saldığı karbon salımı bunun en aşikar kanıtıdır.
 
8- Uzay yarışı Amerika Birleşik Devletleri ve Sscb arasında 1957’den 1975’e kadar süren resmi olmayan rekabettir. Uzaya uydu ve sonda yollayarak keşfetmek, insan yollamak, ay’a insan indirmek gibi gayretler kapsar. uzay savaşı soğuk savaşın bir parçasıdır. Yarışın başlangıcı, 2.Dünya savaşı’ndan kalma roket teknolojisine, savaştan sonra ortaya çıkan uluslararası gerginliğe ve Sovyetlerin 4 ekim 1957′de Sputnik 1 isimli ilk yapay uyduyu fırlatmasına dayanır. Uzay Yarışı, soğuk savaş yarıyılında SSCB ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki kültürel ve teknolojik rekabetin ehemmiyetli bir parçası haline geldi. İki ülkenin birbirini olası bir sıcak savaştan evvel moral olarak çökertme mücadelelerinde, uzay teknolojisi taşıt olarak kullanıldı.
 
Uzayın imkânlarından faydalanmak için yapılan çalışmalar soğuk savaşın bir parçası haline gelmiştir.
 
9- Teknolojinin olumsuz sonuçlarından bir tanesi de ulustaki tüketim kültürünü yükseltmesidir. Günümüzde oldukça yaygın olan ve gitgide ivmesini çoğaldıran tüketim kültürü milletin sosyokültürel yapısına hasar vermektedir. ’Komşum da var ben de neden olmasın?’ sorusunu soran insanlar gitgide doyumsuzlaşmakta ve anlamsız bir tüketim şuuru içerisine girmektedir. Teknolojinin bu sorunla yakından ilgisi vardır. Özellikle sanayi devriminden sonra aygıtlaşmayla beraber bir ürünü çıkaran sermaye az geçmeden başka bir ürünü piyasaya sürmekte ve can akdikeni reklamlarla kamuoyunu cezbetmektedir.
 
10- İnternet insanların işlerini süratli ve kolay bir biçimde yapan, günümüzde insanlığın bırakılmaz bir unsurudur. Ancak bununla beraber işlerini bir tıkla yapan insanlar günlük hayatta uzun uğraşlarla muvaffak olunabilen işler için yaptıkları çalışmalar da zorlanmaktadırlar. Bir tıkla bir hayli işini sanal civarda halleden insanoğlu günlük hayatta kitap okumak, ders çalışmak, bir müsabaka için proje hazırlamak… gibi mevzular için çalışırken zorlanmaktadır.Uzun uğraşlar sonunda çalışmasının meyvesini toplamaya değil, bir tıkla işlerini yoluna koymaya alışmış olan biz insanlar günlük hayattaki işlerimizde ister istemez zorlanmaktayız.
 
11- Günümüzde bilgisayara bağımlı hale gelen insanların sayısı yadsınamayacak kadar çoktur. Bilgisayar bağımlısı insanlar günlerinin büyük bir kısmını bilgisayar ekranının başında geçirmektedir. Bilgisayara uzun süre gözlerini dinlendirmeden bakan insanlarda göz bozuklukları, kaidelere uygun olarak oturmayan insanlarda bel, boyun rahatsızlıkları öbürlerine göre daha sık görülmektedir. Ayrıca zamanlarının büyük kısmını bilgisayar başında geçiren insanlarda sürekli hareketsiz kalmaları sebebiyle kiloluluk öbür insanlara göre,daha fazla görülmektedir. Yeniden zamanlarının büyük bir kısmını bilgisayar başında geçiren insanların büyük bir kısmının sörf yaparak zaman öldürdüğü öğrenilen bir asıldır.  

Tags: Güncel Teknoloji Haberleri, Teknoloji, Teknoloji Nedir ? Categories: Teknoloji
PAYLAŞ PAYLAŞ PIN EKLE PAYLAŞ PAYLAŞ PAYLAŞ
Related Posts