Soğanla alakalı merak ettiginiz tüm suallerin yanıtı bu haberimizde.
Soğanı kestiğimiz zaman aynı zamanda soğan hücrelerini de keseriz. Soğanı kestiğimiz zaman klasikte soğan hücreleri içinde yer alan enzimler özgür kalır. Bu enzimlerden birisi olan allinaz Allium’dan, soğanın latince adından kazanç, daha sonra hücrelerin kesilmesiyle salınan ‘Prensco’ diye öğrenilen sülfürlü bileşiklerle tepkine girer.
Bu tepkin propenilsülfirik asit oluşmasıyla sonuçlanır ki bu daha sonra LF-birleşim enzimi ile propanethial s-oksit gazına dönüşür. Bu gaz ayrıca, LF-birleşim enzim Lachrymatory Factor birleşimleyen enzim başka bir deyişle orjinal ismiyle Lachrymatory Factor ağlama etmeni olarak öğrenilir.
Bu gaz tereddüttür ve su ile tepkine girerek sülfirik asit alana kazanç. Bu gidişat gözlerde reelleştiğinde, gözler büyük ölçüde su üreterek asidi nötr hale getirir ve böylece bizi ağlamaklı yapar.
Yeşil soğan niçin ağlatmıyor?
Soğan familyasından gelen sarımsak ve taze yeşil soğan da kesildiğinde sülfirik asit alana getirir fakat ağlama tesiri yaratmaz zira daha az LF-birleşim enzimi ortaya çıkar.
Peki gözlerimizin sulanmaması için ne yapmalıyız?
Soğan keserken ağlamamak için ne yapmamız gerekiyor? İşte size birkaç yöntem…
1. Usul: Soğanı akan suyun altında doğrayın…
2. Usul: Soğanı doğrarken çok süratli davranın. Gaz gözünüzle temas etmeden kesme işini halledin.
3. Usul: Ağzınıza bir parça ekmek alın. Böylece göz yakıcı enzimleri bu ekmek içine sürükleyebilir.
4. Usul: Soğan doğrarken sakız çiğneyin. Böylece ağzınızdan soluk alırsınız. Gözleriniz de yanmaz.
5. Soğanı kesmeden yarım saat evvel buzdolabına koyun. Bu usul soğanın içindeki tepkini değiştirdiği için ağlama tesirini de en aza indiriyor.