Uykusuz kalındığında bozulan ilk işlevlerden biri de hafıza, dil yetenekleri, soyut düşünme ve değerlendirme gibi öğrenişsel işlevlerdir. Geç saatlere dek uykusuz kalmak bir müddet sonra bireyde hafıza meselelerinin oluşmasına yol açar.
Faydalı bir iş hayatı için şahsın vasati 8 saat yatması gerektiğine dikkat toplayan Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Ferda Korkmaz, uyku beceriksizliğinin yol açtığı neticeleri anlattı.
Tıbbın uyku ile henüz öğrenmediği çok şey olmakla beraber artık öğreniyoruz ki vücudun onarımı, muhtelif madde ve hormonların birleşimi, belleğin yapılandırılması, psikolojik dinlememiz uykunun muhakkak yarıyıllarında hakikatleşiyor.
“Uyku monoton bir süreç değil. Uykuya dalış, yüzeyel uyku, derin uyku ve düş ile ilişkili -REM- rapid eye movement = süratli göz hareketleri olmak üzere dört yarıyılı bulunuyor. Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Ferda Korkmaz erişkin bir şahsın gereksinim dinlediği uyku zamanları ile alakalı şu bilgileri verdi:
“Uyku vaktimiz yaşla beraber değişmekle beraber, herkesin uyku süresi kendine hastır. Bunu değiştirebilmek pek olası değildir. Bazı bireyler günde 12 saat, bazı bireyler ise 4 saat uykuya gereksinim dinlerler. Ancak cemiyette bir çok yetişkinin vasati uyku süresi 6- 8 saattir. Yaşla beraber hem uyku vaktinde hem de uyku mimarisinde farklılıklar olur. İnsanlar ihtiyarladıkça, toplam uyku vaktinde ve düşle ilgili uyku aşamasında geçen zamanda bir düşüş başlar. Yeni doğmuş bir bebek günde 16 saat yatar, düş ile ilişkili REM yarıyılı oldukça yoğundur. Buna rağmen bebeğin 30 yaşındaki annesi günde altı saat yatar şayet kaderliyse ve bu müddetin yalnızca dörtte birlik kısmını REM’de geçirir.
Orta yaşlardan itibaren, uyku zamanının eksilmeye başlamasının yanı gizeme, uykunun şahsiyeti de değişir. Bu yaşlardaki insanlar düşle ilişkili aşamada daha az yatarken, yüzeyel uyku yarıyılları daha uzun sürer. İnsanlar ihtiyarladıkça daha erken yatıp daha erken kalkarlar. Gençlerde ise bütün tersidir. Gençler, gece daha geç saatlere kadar kalırlar ve günün çoğunu yatarak geçirirler. Seksenli yaşlarda bu farklılık daha besbellidir. Gün içindeki uyuklamalarla beraber günlük toplam uyku zamanları 6- 7 saat olabilir. Bu bireyler gün içinde bir hayli defa uyuklasalar da bunların toplamı seyrek bir saati geçer. Yaşlıların günde 8- 10 saat yatmaları gerektiği söylemi doğru değildir.”
Şahsın gerek dinlediği uyku süresi şu biçimde hesaplanabiliyor. Şahıs, cingöz olduğu her iki saat için bir saatlik uykuya gereksinim dinliyor. Yaş ilerledikçe bu değişiyor, cingöz kalınan her iki saat için 45 dakikalık uyku gerekiyor. Başka bir deyişle, gün süresince cingöz kalınan her saat için “uyku borcu” biriktiriliyor. On altı saatlik bir günün sonunda, genç bir insanın “uyku bankasına” borcu sekiz saate erişiyor. Buna karşılık yaşlı bir şahsın uyku borcu yalnızca takribî altı saat seviyesinde bulunuyor.
Uykusuzluk şahsı nasıl tesirler?
Şayet uyku için yeterli zaman ufalamazsa şahıs uykudan yoksun kalıyor. Bu gidişatta gün içerisinde uykulu olmanın yanı gizeme, bireyde düşünmeyle alakalı meseleler de ortaya çıkıyor. Yeni şeyleri bilme daha yavaş hakikatleşiyor, hafıza ile alakalı ve karar verme süreçlerinde meseleler yaşanabiliyor. Uyku yoksunluğu dışında bir ekip uyku rahatsızlıklarında da özellikle uykuda solunum bozukluklarında uyku mimarisindeki ve kan oksijen seviyesindeki farklılıkların tetiklediği hadiseler, ciddi öğrenişsel ve vücutsal bozulmalara neden oluyor. Bunlar arasında kalp, akciğer ve hormonal hastalıklar yer alıyor.
Yaşlı bireyler, uykusuzluk gidişatında, kendilerini gençler kadar çok tez derleyemeyebilir. Şahısların 24 saat süresince cingöz vazgeçildiği bir araştırmada, 70’li yaşlardaki şahısların kendilerine gelmelerinin, genç şahıslara göre en az bir gün daha uzun sürdüğü ortaya çıktı. Öte yandan cinsiyet de, uykusuzluğun tesirinde değişiklik yaratabiliyor. Misalin bayanlar, erkeklere göre daha süratli kendilerine geliyorlar.
Haberci