Türkiye 2023 senesinde dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi tasarlıyor. Bu emelle bir hayli niyet ortaya koyuldu.
Hewlett Packard Company, HP, bu sene dünyada 70’inci, Türkiye’de de 20’nci senesini kutluyor. Test ölçüm aygıtları ile başladığı iş yaşamı yolculuğunda bugün dünyanın en büyük bilgi teknoloji işletmesine dönüşen HP, 170 ülkede faaliyet gösteriyor. 120 milyar dolar ciroya sahip işletmede 300 bin şahıs çalışıyor. HP 1989 senesinden bu yana Türkiye’de hizmet veriyor. ekipman, yazılım ve servis mevzusunda çalışmaları sürdüren HP Türkiye, HP Company’nin son senede yaptığı saldırıya ayak uydurmuş vaziyette. Ürün portföyünde masa üstü bilgisayarlar, iş istasyonları sunucu, yazıcı dijital görüntüleme sistemleri gibi teknolojinin tüm mahsullerinin yer aldığı HP Türkiye’nin Genel Müdürü Serdar Uçar’la sektörü ve işletmenin geleceğini konuştuk. Uçar, Türkiye’nin 2023 gayesinin dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmek olduğunu belirterek, “Bunun yolu bilgi teknolojilerini ciddiye almaktan geçiyor” dedi. İşte Uçardan sansasyonel açıklamalar:
ARTIK KÖK SALACAĞIZ
HP, 20 senede Türkiye’ye ne kattı?
Bugün Türkiye’de bilgi teknolojileri dağıtım ağı, bu mevzuda iş yapan 5 bine yakın iş ortağı, teknoloji perakendeciliği, bankaların internet şubeleri varsa, hepsi HP Türkiye sayesindedir. Konutlardan insanlar dünyaya bağlanıyorsa, kamu müesseseleri bir ekip e-devlet projelerinde ilerleme gösteriyorsa bunlarda tesirimiz büyük. Türkiye’de yüzde 34’lik hisseyle yazılım pazarında bir numarayız. Ekipmanda sarih ara öndeyiz. Hizmet kısmında ise 3’şöhretçi sıradayız. Niyetimiz bu mevzuda da bir numaraya çıkmak. Türkiye’de bilişim teknolojilerine çok büyük katkımız oldu.
Bundan sonra niyet ne?
Biz 20 senede Türkiye’ye yerleştik ve yerimizi bulduk. İkinci 20 senemiz ise evrensel işletmenin mahallî ağı olarak ciddi biçimde kök salma yarıyılımız olacak. Kök salmadan maksadımız şu. Biz İstanbul Teknik Üniversitesi ile beraber yazılım geliştirme merkezlerini yaşama geçirdik. Bunların Türkiye’ye ehemmiyetli katkıları olacağını düşünüyoruz. Kök salma kavrayışımız çerçevesinde 4 üniversiteye 500 bin dolarlık donanım takviyeyi yaptık. HP’nin laboratuvarlarının bir kısmını Türkiye’ye getirmeyi tasarlıyoruz. Ayrıca Türkiye’ye bir ekip hizmet mühendislik merkezlerini kurmak istiyoruz.
Ne zaman olur bunlar?
Bu mevzuda çalışmalarımız sürüyor. Avrupa organizasyonu ile görüşmeler devam ediyor. Özellikle telekomünikasyon mevzusunda bir nearshore merkezinin Türkiye’ye getirilmesini istiyoruz.
STRATEJİ OLUŞTURULMALI
2023’te niyet ilk 10 ülke arasına girmek. Bunu muvaffak olabiliriz miyiz?
Başbakan Tayyip Erdoğan bu maksadı açıkladı. Bu 1 trilyon doların üzerinde bir ekonomi demek. G-20 ülkeleri ile yarışmak anlamına geliyor. Ancak sayılar çok değişik. Yarışmak için rekabetçi olmak gerekli. 120 ülkenin bulunduğu rekabet liginde 60’inci sıralardayız. Rekabeti artırmanın bir hayli yolu var. Ancak en ehemmiyetli yolu bilgi ve bağlantı teknolojilerini kullanmak. G-30’da bulunan ülkeler GSMH’nin yüzde 2.5’unu bilgi teknolojilerine tüketiyor. Bu ABD’de yüzde 3.5’u buluyor. Bizde ise yüzde 1. Bunun büyük kısmı da ekipman. Yazılımda bizden 6 kat, hizmette ise 9 kat daha fazla yatırım yapıyorlar.
Arayı nasıl kapatacağız?
En büyük 10 ekonomi arasına gireceksek Türkiye’de bilgi teknolojileri daha ciddiye alınmalı. Türkiye ve sektör bu niyetler mevzusunda da ciddi çalışma yapmalı. Burada sektöre büyük vazife düşüyor. Ancak devletin ve kullanıcıların da yapması gerekenler var. El birliği ile bu sektörün ehemmiyetini anlatacağız. Belki sektörü tek elden yürütecek bir müessesesel çalışma da yapılabilir. Sektörün bilişim taktiğini oluşturacak, yönlendirecek siyasetleri tanımlayacak bir yapı da oluşturulmalı. Bu başbakanlığa bağlı olabilir ya da aktif bir bakanlıkta kalabilir.
YAZILIMDA FIRSAT ÇOK
Avantajlarımız var mı?
Öncelikle sektördeki sivil toplum teşkilatları ve devlet el birliği ile hangi alanlara odaklanacağımızı, hangi alanlarda ihracatçı olacağımızı tanımlamalıyız. Mesela ekipman mevzusunda bugün itibariyle bir dünya markası yaratmamız güç. Ekipmanda daha niş mahsullere yönelebiliriz. Yazılım ve hizmetler mevzusunda çok ehemmiyetli avantajlarımız var. Türkiye lojistik üs ve medikal merkez olma yolunda ilerliyor. Lojistik ve medikal yazılımlar geliştirip ihraç edebiliriz. Bizim yayılım inovasyon merkezimiz de bu emelle hizmet veriyor. Yalnızca Türkiye değil, Ortadoğu, Afrika, İsrail ve Yunanistan için de çalışıyoruz. Zati, her alanda her işi yapacağım diye bir koşul da yok. Ancak bunun için evvel işletmelerin finansman,pazarlama ve satış alt yapılarını âlemsel niteliğe getirmek mevzusunda.
Hizmet ayağında nasılız?
Türkiye’de yabancı dil öğrenen niteliklisi yüksek mühendislerimiz var. Başka Bir Deyişle mühendislerimiz âlemsel nitelikte. Bunlardan faydalanarak çok ucuz çağrı merkezi gibi fertsel niteliğin ehemmiyetli olmadığı alanlardan ziyade, hem uygun maliyetli hem de fertsel insan niteliğinin ehemmiyetli oldu alanlarda değişikleşebiliriz. O alanları bulup bölgesel ihracatçı merkezi olabiliriz. Bu mevzuda da devlet yol göstermeli, teşvikler vermeli. Bilgi Cemiyeti Ajansı ve Bilgi Teknolojileri ve Bağlantı Müesseseyi ile desteklenmeli. Bu surattan doğru alanlara odaklanmak çok ehemmiyetli.
Bilişim pazarının büyüklüğü 24 milyar $
Bilgi teknolojileri pazarında gidişat ne?
Türkiye’deki pazarı “olgun olmayan” bir pazar olarak belirleyebiliriz. Sektörde ekipman pazarı ağırlıkta. Pazarın yüzde 80’i ekipman, yüzde 10-12’si yazılım, yüzde 8-9’u da hizmet. Olgun pazarlarda ise hizmet sektörünün hisseyi yüzde 30-50 arasındadır. Bu surattan Türkiye pazarında yazılım ve hizmet alanında fırsat var. Türkiye bilgi teknolojileri pazarının büyüklüğü ise 24 milyar dolar. Bunun 6-7 milyar doları bilgi teknolojileri, geri kalan 18 milyar doları ise bağlantı pazarına ait.
2010’da Çorlu’ya bilgisayar fabrikası