Superliminal

Superliminal

Aralık 3, 2019 0

Superliminal analizi ile karşınızdayız. Bulmaca reyin cinsi her ne kadar son senelerde ivmesini kaybetmiş olsa da, özellikle Valve’ın yenilikçi oyunu Portal’ın piyasayı kasıp kavurmasından sonra bu cinsin de iyi yapıldığı zaman geniş kitlelere hitap edebileceğini gördük. Portal yenilikçi stiliyle pek çok üretime de misal oldu, yeni bulmaca oyunlarının da önünü açtı. Superliminal de azıcık Portal’ın azıcık da kısa vakit içinde fenomen olan geliştirici Galactic Cafe’nin 2013 senesinde yayınladığı The Stanley Parable’in özellikle öykü anlatımı mevzusunda izinden giden bir imal. Superliminal’in oynanış mekaniği ise taklit gibi değil orijinal ve yaratıcı sezdiriyor. 

Superliminal İnceleme

Bağımsız geliştiricilerin yaratıcı projelerini takip eden oyuncuların çoktandır radarına giren Superliminal’in bulmaca yapısı bakış açısı ve perspektif üzerine oturtulmuş. Oldukça düşük bir bütçe ile geliştirilen üretimde, rastgele bir ara sahne ya da öykü anlatımı olmadan oyuna başlıyorsunuz. Benzer türevleri gibi Superliminal’de bir odada gözlerimizi açıp bu odadan dışarı çıkmanın yollarını arıyoruz. Tek yapabildiğimiz bir şeyleri yakalayıp sağa sola çevirmek ve zıplamak. Ancak daha aşırısını yapabilmek için vakalara bakış açımızı da değiştirmemiz gerekiyor. Başka Bir Deyişle sözün gelişi değil, gerçekten bakış açımızı değiştirip nesnelere, kapılara, hatta kapıların üstündeki çıkış tabelalarına bile değişik açılardan bakıp bu nesneleri yakalanabilir haliyle görebilmemiz gerekiyor. Ya da yakaladığımız nesneleri kendimizden uzaklaştırıp geliştirmemiz ya da yakınımıza getirip küçültmemiz gerekiyor. Başka Bir Deyişle nesneye olan uzaklığımız değiştirdiğimizde nesnenin hakikat ebadı da değişiyor.

Superliminal

Misalin yakında bulunan bir peynir dilimini elimize alıp uzak bir noktaya doğru getirdiğimizde bu peynir dilimini geliştirebiliyoruz. Erişemediğimiz yükseklikte bulunan bir kapıya erişmek için bu devasa peynir dilimini platform olarak kullanabiliyoruz. Superliminal’in genel oynanış mekaniği bu. Ancak her ne kadar kolay gibi görünse de işin içine perspektif girince bu kolay mekanik yaratıcılık hudutlarını zorlayan bulmacalarla birleştiğinde bazen dakikalarca çözüme erişemiyorsunuz. Oyunda doğru bakış açısını bulduğunuzda bazı nesneler kullanılabilir gidişata geliyor. Hatta  yeri geliyor sihirli manzarasını izlediğiniz Ay’ı dahi dev bir mıknatıs olarak kullanabiliyorsunuz.

Superliminal

Tuğlalarla örülü bir duvarın, gerçeğinde ters dönmüş bir kapı olduğunu ve çıkış usulünün yalnızca bu kapıyı yakalayıp ters çevirmek olduğunu kavrayınca oldukça afallıyorsunuz. Başka Bir Deyişle baktığınız şey, gerçeğinde göründüğünden çok değişik bir biçimde kullanılabiliyor. Superliminal’in bu yaratıcı stili bulmacaların da spektrumunu çoğaldırmış. Reyin gitgide güçleşen ve çeşitlenen kısım tasarımıyla belli bir çekicilik sunsa da öykü anlatımının garip olmaktan uzak olması Superliminal’i tek istikametli ve azıcık sıkıcı bir hale getirmiş. Evet bulmacalar yaratıcı, özellikle perspektif, bakış açısı kullanılması, nesnelerin gerçeğinde olduklarından çok değişik biçimlerde kullanılabilmesi zaman zaman donakaltıyor ve belli bir neşe veriyor.

Superliminal

Ancak, öykü anlatımı olmayınca oyuna devam etme isteğiniz de oldukça eksiliyor. Superliminal’in öyle göz dolduran grafikleri yok. Ancak göz yanılsamalarına odaklanan üretimde bazı kısım tasarımları görsel şölen sunuyor. Ancak bu vaziyet oyunun geneline dağılmış değil. Bazı kısım tasarımları göz oldukça güzel kazançken, bazı kısımlarda ise yalnızca boş duvarları izleyebiliyorsunuz. Ancak oyunun bu optik yanılsama mekaniğini oldukça iyi kullandığını söyleyebilirim. 

Superliminal

Nesnelerin, mekanların gerçeğinde sandığımızdan çok da değişik görünebileceği üzerine kurgulanmış bulmacalar, bir düşteymişsiniz hissine kapılmanızı sağlıyor. Bu düş bazen oldukça cümbüşlü bir hal alırken bazen de çok sıkıcı bir kabusa dönüşebiliyor. Superliminal bulmaca oyunları beğenenlerin sınayabileceği bir imal. Orijinal ve yaratıcı oynanış mekaniği daha sırlı ve bir şeyler anlatan bir öykü ile birleştirilmiş olsaymış elimizde çok daha iyi bir reyin olabilirmiş. Ancak takip etme isteği uyandırmayan öyküsü, mat mekan tasarımları oyunu bir vakit sonra cümbüşlü olmaktan uzaklaştırıyor. Yeniden de değişik bir tecrübe arayan bulmaca tutkunları Superliminal’e bir şans tanıyabilir.

Tags: Bulmaca, Epic Games, PC, Pillow Castle, Superliminal Categories: Donanım
PAYLAŞ PAYLAŞ PIN EKLE PAYLAŞ PAYLAŞ PAYLAŞ
Related Posts