Reyin sanayisinde son senelerde özellikle Steam’in Erken Ulaşım programı ile beraber bağımsız üretim ve imalcilerin rakamı büyük bir süratte artmaya başladı. Steam’de bulunan erken ulaşım oyunlarının büyük çoğunluğu, hayal kırıklığı yaratmış olsa da, ara gizeme bağımsız olup öyle hoş üretimler ile karşılaşıyoruz ki, sistemin ne zaman tenkit etmeye kalksam bir adım geri atıyorum.
İşte bu bahsi geçen mükemmel işler yapan bağımsız stüdyolardan biri de New World Interactive. Her ne kadar dağıtımcılığını Focus Home Interactive üstleniyor olsa da, stüdyonun bağımsızlığına gözetiyor ve oyunu geliştirirken rastgele bir biçimde geliştiricilere müdahelede bulunulmuyor. Mevzubahisi New World Interactive’in ismini ilk oyunları olan Insurgency’den duymuşsunuzdur. Source motoru ile geliştirilen ve gene simülasyon ne de arcade diyebileceğimiz ara bir formda karşımıza çıkan ilk reyin, görsel anlamda şahaneler yaratmasa da hem reelci hem de sıkıcı olmayan balanslı oynanışı ile oldukça zaferli olmuş, Steam’de muazzam satış sayılarına erişmişti. New World Interactive de gidişattan hoşnut olacak ki, Insurgency: Sandstorm‘u geliştirmeye başladı.
İlk oyundan değişik olarak bu sefer Unreal Engine 4 motoru ile geliştirilen reyin, yeniden eş bir cins reyin olan Squad’dan da deneyim ettiğim kadarı ile geleceği parlak gözüküyordu. Uzun müddettir alpha ve beta test safhasında olan üretim, geçtiğimiz gün nihayet Steam üzerinden 76.50 TL‘lik satış maliyeti ile oyunculara sunuldu. Şimdi dilerseniz sözü fazla uzatmayalım, ve Insurgency: Sandstorm nasıl bir reyin, bizlere neler sunuyor, parasının hakkını veriyor mu, beraber inceleyelim.
Öncelikle Insurgency: Sandstorm’un bülten safhasında ülkemizde azıcıkçık ortalığı karıştırdığını andırıyorum. Klasik koşullarda tasarlanan ancak daha sonra iptal edilen öykü mod’unda, IŞİD’e karşı savaşan bir YPG teröristini hakimiyet edecektik. Ancak daha sonra öykü mod’unun iptal edilmesi ile beraber bu vaziyet ortadan kalktı. Bu mevzu ile alakalı olarak özellikle Türk oyuncuların üretimcilere asabi olduğunu varsayım edebiliyorum. Ancak imalciler ile yaptığım birebir müzakere ile hakikatinde kendilerinin Türkiye’deki gidişattan pek de haberdar olmadıklarını söyleyebilirim. Aksine Türk oyuncular için benden öneri bile istediler, ve gelecekte hem Türkçe dil alternatifi, hem de MPT-76 gibi ulusal silahlarımızı ilave etmeyi düşündüklerini belirttiler. Uzun sözün kısası imalcilerin Türkiye’ye yahut Türk oyunculara karşı hiçbir negatif görüşü yok. Zati gelen tepkilerin de tesiri ile öykü modu iptal edildi.
Oyunun bizimle alakalı kısmını da sarihliğe kavuşturduktan sonra gelelim oyunun bize neler sunduğuna. Analizin başında da belirtmiş olduğum gibi Insurgency: Sandstorm ne bütün bir aksiyon FPS oyunu, ne de Squad, SİMGE kadar ağır bir simülasyon. Kendisine Battlefield’dan bir tık daha reelci, Squad’dan bir tık kadar daha aksiyona diyebileriz. Ancak bu denge öylesine hoş sağlanmış ki, iki cinsi de hoşlanan oyuncular, Insurgency: Sandstorm’u sevebilir.