Milyonlarca faal kullanıcısı ile bugün dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından biri olan ve platform üzerinden yapılan paylaşımlar sebebiyle bir gün olsun gündemden düşmeyen Twitter zaferinin arttaki ad Jack Dorsey için en kolay tanımıyla alışılmadık diyebiliriz. Jack Dorsey hem galibiyetleri hem de gizeme dışı hayat stili ile Silikon Vadisi’nin en dikkat toplayan adlarından bir tanesi.
Jack Dorsey sadece Twitter gibi bir platform kurup, onu bugünlere getirmesi ile dikkat toplamıyor; ayrıca çok genç yaşlarda yazılım dünyasına girmesi, ilerici fikirlere sahip olması ve yaşadığı hayat da bir hayli eksantrik. Hatta bu değişik hayat stili sebebiyle pek çok defa tenkitlerin odak noktası dahi oldu. Gelin Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey ve onun galibiyetlerle dolu gizeme dışı hayatına yakından bakalım.
Jack Dorsey, 1976 senesinde Amerika Birleşik Devletleri’nin Missouri eyaletinin St. Louis kentinde, olağan bir ailede dünyaya geldi. Olağan bir talebe olarak başladığı eğitim hayatı, Bishop DuBourg Lisesi’nde tamamen değişecekti. Zira Jack Dorsey henüz 15 yaşında olmasına karşın mektep kütüphanesindeki bilgisayarlarda bir yazılım geliştirmişti.
Bugün dahi hala bazı işletmeler tarafından kullanılmakta olan bu yazılım; taksi sürücülerini, sevkiyat taşıtlarını ve öteki organize çalışan vasıta filolarını koordine etmek için kullanılan dijital bir sistemdir. Jack Dorsey aynı yarıyıl elektronik mağazaları dolaşıyor, dostları için bir fantezi futbol ligi idarıyor ve punk konserlerinden çıkmıyordu. Dorsey, dikili saçları ve burun halkası ile bütün bir punk genciydi.
Henüz 15 yaşında yazılım geliştiren bir gencin ülkenin en zaferli üniversitelerinden mezun olacağı düşünülecektir ancak gidişat hiç de öyle olmadı. Bugünün yazılım ve teknoloji dünyasını şekillendiren pek çok ad gibi Jack Dorsey de evvel Missouri Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde, sonra New York Üniversitesi’nde kısa süreli sınamalar yapsa da mektebin kendine göre olmadığını kavrayarak iki mektebi de vazgeçti.
Elbette mektebi vazgeçip de kendini yollara vuracak kadar uçarı biri değildi. 2000 senesinde Oakland’a taşındı. Burada daha önceki yazılımını internet üzerinden satacak bir işletme kurdu. Aynı zamanda Twitter’ın esasları olan, Blackberry ve e-posta sistemleri üzerinden anlık olarak şahısların birbirinin paylaşımlarını göreceği bir platform geliştiriyordu. Bu fikri için tehlikeye girmedi ve Odeo adlı bir podcast işletmeyi ile uyuşmaya vardı.
Daha sona feshedilecek olan Odeo firmasına satılan fikir ‘Vaziyetinizi anlık olarak tüm dostlarınızla paylaşabilseydiniz nasıl olurdu?’ sualidir. Fikri anında özümseyen podcast işletmeyi ansızın iflas edince, Odeo işletmesinin ortakları olan Evan Williams ve Biz Stone ile beraber Jack Dorsey, ismi daha sonra Twitter olacak Obvious firmasını kurdu.
Evan Williams ve Biz Stone ile beraber kurduğu işletme sonrası Twitter domain ismini 7 bin dolar ödeyerek satın aldılar. 140 şahsiyet hududu, kısa iletiler ve bugün dilimize pelesenk olan onlarca tanım oluşturuldu. Genç punk Jack Dorsey saçını düzenledi, burun halkasını çıkardı, takım elbisesini giydi ve Twitter CEO’su olarak havalı koltuğuna oturdu.
2006 senesinde, henüz 30 yaşındayken CEO olan Jack Dorsey’nin bu kariyeri kısa sürdü ve 2008 senesinde Twitter CEO koltuğuna Evan Williams geçti. Dorsey ise hala işletme başkanı unvanını taşıyordu. Jack Dorsey’nin bu görevi isteyerek vazgeçtiği ise Square adlı bir dijital ödeme firmasına yaptığı yatırımlardan anlaşılıyor. Square işletmeyi Ekim 2015 tarihinde ulusa talep edildi ve Jack Dorsey bir defa daha milyarder oldu.
Twitter ilk kurulduğu günlerde birkaç benmerkezci insanın kendileri hakkında absürtlükler yazdığı bir platform olarak değerlendiriliyor hatta ana akım medya kanallarında Twitter ve kullanıcıları alaycı bir dille tenkit etiliyordu. Ancak bu değişik platforma her geçen gün yeni bir ünlü ad ilave ediliyor, siyasetçiler ve büyük firmaların CEO’ları burada paylaşımlar yapıyorlardı.
Twitter’a reel eforunu kazandıran ise Barack Obama oldu. 2008 Amerika Birleşik Devletleri tercihlerinde yarışan iki aday Barack Obama ve John McCain, Twitter’ı güçlü bir propaganda kanalı olarak kullanarak buraya pek çok yeni kullanıcı kazandırdılar. Hatta öyle ki Jack Dorsey 2011 senesinde Barack Obama’nın başkanlık yarıyılında kendisiyle bir mülakat yaptı ve başkanın verdiği yanıtların Twitter’a uygun olarak 140 şahsiyet ile hudutlu kalmasını istedi.
Sonunda beklenen oldu. Twitter öyle kuvvetlendi ki bir gün ulusa talep edildi. Kasım 2013 tarihinde ulusa talep edilen işletmenin bir payı açılışta 26, günün ilerleyen saatlerinde ise 45 Dolar oldu. Jack Dorsey, bir günde bütün 2,2 milyar dolar kazandı. Aynı pay değerinin bugünkü karşılığı 5,1 milyar dolar.
2015 senesinde CEO koltuğuna geri dönen Jack Dorsey’ye ait Twitter pay bonolarının her geçen gün değer kazanması, Square işletmesinin ulusa talebi ve Caviar gibi yeni yatırımlarla Dorsey, 12 milyar dolardan fazla bir mirasa sahip oluyor. İçindeki punk ruhunu hala gözetse de ister istemez bir milyarder hayatına da adım atıyor.
Kendine BMW 3 ivedisi bir araba alıyor ve bu otomobilin seyyaredeki en iyi mühendislik şahanesini olduğunu sık sık yineliyor. San Francisco’da Golden Gate Köprüsü manzaralı bir malikaneyle de milyarderliğini taçlandırıyor. Elbette her milyarder gibi ünlü modellerle beraber olmaktan da geri kalmıyor ve ismi hoş model Raven Lyn Corneil ile aşk rivayetlerine karışıyor.
Twitter, sunduğu hürlük alanı ile dünyanın değişik ülkelerindeki ayaklanmaların organize edildiği platform halini alıyor. İran’da hükümet karşıtı şovlar, Arap Baharı yarıyılının esasını atan bir araya gelmeler ve daha nice ülkedeki protesto şovlarının hepsi Twitter üzerinden teşkilatlanmaya başlıyor.
Elbette bu karmaşadan Amerika Birleşik Devletleri de kısmetini alıyor. Jack Dorsey, 2016 Amerika Birleşik Devletleri tercihlerinde seçmen fikirlerini saptırdığı mazereti ile 2018 senesinde Amerika Birleşik Devletleri Senato İstihbarat Komisyonu’ne ifade veriyor. Eş bir yargılama ile 2020 senesinde yine ifade veriyor ve taraf yakalamakla yargılanıyor. Ancak bu ifade sırasında en dikkat toplayan nokta Jack Dorsey’nin dış görünüşü oluyor.
Jack Dorsey, gençliğinde yaşadığı punk ruhunun enteresan bir versiyonunu hala içinde taşımaya devam ediyor. İfade sırasında oldukça uzun sakalları dikkat toplamış hatta bu sakalları azıcık keserek tılsım gibi kullandığı iddia edilmişti. Aşı karşıtlığı ile öğrenilen bir yayıncının podcast kanalına davetli olması ise büyük müzakereler yaratmıştı.
Jack Dorsey çok az yemek yiyor hatta haftasonları tamamen oruç yakalıyor. Her gün bırakılmazı ritüeli ise üçer defa sırayla buz banyosuna ve saunaya girmek. Bu gizemeler sık sık kripto para ünitelerini metheden Dorsey, yakın zamanda Afrika’ya taşınacağından da bahsediyor.
Twitter’ın kurucusu Jack Dorsey’nin gizeme dışı hayatından ve bugünlere nasıl geldiğinden bahsettik. Dorsey; milyar dolarlık mirası, gizeme dışı hayatı ve politik sansasyonlar ile hiç gündemden düşmüyor. Bakalım ilerleyen günlerde gizeme dışı milyarder ne gibi sürprizler ile karşımıza çıkacak.