Netflix’in tanınan Formula 1 belgeseli Drive to Survive‘ın merakla beklenen üçüncü dönemi yayınlandı. Bu dönemde da geçen iki dönemde bol bol olduğu üzere yarışların art planında dönen dramalara odaklanan imal, geçtiğimiz dönem yaşanan birden fazla olayı kaçırmış üzere gözüküyor.
Dizinin kısımlarına husus ettiği yarışlar genel olarak seyircilerin çok da tercih ettiği yarışlar değil. Pek çok şahsa nazaran dönemin en berbat yarışlarından biri olan Rusya GP, Valtteri Bottas kazandığı için belgeselde yer alırken geçen yılın birden fazla olaylı yarışının yer almaması reaksiyon çekti.
İstanbulPark GP bu dönemde yok
Öncelikle Türkiye’deki Formula 1 hayranlarının en çok merak ettiği sorunun yanıtıyla başlayalım: İstanbul Park ve Türkiye Grand Prix’ine odaklanan bir kısım yok. Resmi oylamalarda dönemin en âlâ yarışı seçilen grand prix tıpkı vakitte Hamilton’ın şampiyonluğunu ilan ettiği, Vettel’in Ferrari ile son bir podyum yakaladığı ve sıralama çeşitlerini Lance Stroll’ün kazandığı maceralı bir yarış olmuştu. Sadece şuradan tek başına uzun metrajlı sinema çıkacakken belgeselde yarış göz gerisi edilmiş.
Türkiye Grand Prix’ine beklendiği kadar yer verilmemiş olan belgeselde bilhassa takvime sonradan eklenen yarışları dahil etmekte Netflix’in sorun yaşadığını görüyoruz. Onun dışında bol bol Haas, Ricciardio, bir kısmı abartılmış ve hikayeleştirilmiş drama ile üretimin alıştığımız havası korunuyor. Pekala Türkiye GP neden üretimde yer almamış olabilir? Bu noktada karşımıza farklı alternatifler çıkıyor:
1- Netflix İstanbul’a hiç gelmedi
Akla gelen birinci ihtimallerden biri, Netflix’in İstanbul’a hiç gelmemiş, gelse bile gereğince malzeme toplayamamış olması olabilir. Yoksa çok uzun müddet üç büyük grup dışında bir kadroya giden pole position olsun, Hamilton’ın risk alıp F1 tarihine geçen şampiyonluğunu ilan etmesi olsun pek çok dikkat cazip olay var. Vettel’in son anda podyumu kapmasını ve Bottas’ın 6 defa falan spin atmasını saymıyoruz bile.
2- Takvimde kalmayacak bir yarışa yatırım yapmak istemediler
Bir başka ihtimal ise üretimin Formula 1 için dev bir pazarlama kampanyası olmasından doğuyor. Formula 1: Drive to Survive bilhassa yeni seyirciler çekmesi amaçlanan bir imal. Haliyle İstanbul Park üzere bu yıl takvimde olmayacak bir yarışı öne çıkarmak ve dikkat çekmek istemediler.
Bunu şöyle düşünebiliriz: Formula 1’le yeni ilgilenmeye başlayan biri olduğunuzu düşünün. İnanılmaz keyifli, sürprizlerle dolu bir yarışa ilişkin imajları izliyorsunuz. Sonrasında da “Bu yıl Türkiye GP ne vakit ya, kesin izleyeyim” diyorsunuz ve takvime bakıyorsunuz. Takvimde Türkiye yok. Bu hayal kırıklığını baştan engellemek istemiş olabilirler.
3- Üretimin genel havasına uymadığını düşünmüş olabilirler
Formula 1: Drive to Survive tam olarak Amerikan izleyicisini bu işin içine çekmeyi amaçlayan bir imal olarak tasarlanmış üzere duruyor. Bu nedenle sık sık belgesel lisanından de kopuyor ve bir nevi taraflı anlatıma geçiyor, öyküde bir yeterli ve berbat ortaya çıkarmaya çalışıyor. İstanbul Park ise daha çok insan tabiata karşı temalıydı ve geri kalan kısımlardan çok daha teknik olması gerekirdi. Bu nedenle dizinin anlatımını bozacağı için yarışı kenarda bırakmış olabilirler.
4- Planlama kusuru
Grubun adeta basiretinin bağlanması ve tam olarak neyi nasıl anlatacaklarını bilememeleri de bu duruma neden olmuş olabilir. Genel olarak baktığımızda da atlanmış çok şey olduğunu görüyoruz. Çünkü bütün dönemde griddeki en tanınan isimlerden olan Kimi Raikkonen yok, dönemin en çok beğenilen yarışı yok, tarihi rekorların kırılma anları yok, Ha Amerikan ekibi Haas bol bol var, o ekip da bu sene Rusya bayrağı desenli otomobille ve Rus pilotla yarışacak.
Formula 1: Drive to Survive’ın 3. dönemi Türk izleyici kitlesinden olumsuz yansılar almış üzere gözüküyor. Dünya genelinde de baktığımızda gelen yorumların birinci 2 dönemden daha berbat olduğunu görüyoruz. Bu durum IMDb puanlarına da yansımış durumda. Dizinin 3. dönemi hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
