İnsanlar tarafından verilen misyonların yerine getirmek için insan zekâsını taklit eden ve topladıkları bilgiler istikametinde kendilerini geliştirebilen sistemler olan yapa zekâ, günümüzde bir hayli sistemin ve teknolojinin alt yapısını oluşturuyor. Suni zekâ bilim dalları için de ehemmiyetli bir rol oynarken, hemen hemen her mevzuda olduğu gibi bunu da suistimal eden ve makûsa kullananlar mevcut.
Birleşik Arap Emirlikleri’nde Birleşik Arap Emirlikleri suni zekâ aracılığıyla hakikatleştirilen soygun olayı da, suni zekânın nasıl makûs amaçlar için kullanılabildiğini gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz yılın başlarında, Birleşik Arap Emirlikleri’de bulunan Centennial Bank’ta çalışan bir müdür, daha evvel konuştuğu ve sesini tanıdığı bir birey tarafından arandı. Arayan birey, işletmenin bir satın alma yapmak üzere olduğunu ve bankanın 35 milyon dolar meblağında bazı transferlere izin vermesi gerektiğini söyledi. Fakat ne tanıdığı birey aramıştı, ne de konuştuğu ses organikti.
Arayan dolandırıcılar, harekâtları yürütmek için Martin Zelner adında bir avukat yakalamışlardı. Aranan banka müdürü bu avukat tarafından gelen e-postaları görünce ve ne kadar ölçüde paranın lüzumlu olduğunu teyit edebilince aksi bir gidişat olduğunu düşünmedi ve para transferlerini yapmaya başladı. Dubai Başsavcılığı soruşturma neticesinde, soyguncuların suni zekâyı kullanarak seslerini değiştirdiğini ve bu biçimde parayı ele geçirdiklerini tespit etti. Avukat Martin Zelner’in soyguna takviye edip etmediği tanımlanamadı. Yetkililer, aralarında banka müdürleri ve finans uzmanlarının bulunduğu 17 şahsın da aynı usulle dolandırılmış olabileceğini düşündüklerini belirtti.
Daha Önceki bir polis memuru şu an siber güvenlik uzmanı olarak çalışan Jake Moore, “Sesli ve görsel derin sahtekarlıklar 21. asır teknolojisinin büyüleyici gelişimini temsil ediyor, ancak aynı zamanda potansiyel olarak fantastik derecede riskli. Bu gidişat şahsi ve işinizle alakalı bilgiler için büyük bir tehdit oluşturuyor” ifadelerine yer verdi.
