Cep telefonlarının pilsiz kullanılmasına imkân sağlanması kastediliyor
Yrd. Doç. Dr. Palandöken: “Uydular, baz istasyonları, radyo ve tv vericileri ile elektrikli aletler etrafa sürekli dalgalar yayıyor, elektromanyetik lekelilik oluşturuyor. Bu proje, elektromanyetik lekeliliğin bir anlamda geri dönüşümünü sağlıyor” Gediz Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Biyomedikal Mühendisliği Kısmı Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Merih Palandöken, havadaki elektromanyetik dalgalardan elektrik üretilip depolanmasını sağlayan proje geliştirdi. Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Müesseseyi TÜBİTAK desteklediği, “Metamateryal Tabanlı Antenler Kullanılarak Etrafsal Elektromanyetik Dalgalardan Enerji Üretilmesi Teknikleri” projesinin cep telefonlarının pilsiz kullanılmasına imkân sağlaması kastediliyor. Proje ile cep telefonlarına pil yerine, ufak bir akdikeni elektronik devresi yerleştirilecek ve enerjinin radyo frekanslarından aralıksız üretilip depolanması olası olacak. Ayrıca televizyon, bilgisayar gibi elektrikli aletlerdeki düşük gerilimli ve az efor tüketen elektronik devrelerin enerji lüzumunun bu sistemle karşılanması tasarlanıyor. TIPTA DA UMUT VERİCİ Palandöken’in projesi ile insan vücuduna yerleştirilen kalp bataryaları gibi ufak medikal aygıtların pil ihtiyacı ortadan kalkacak ve bataryalar havadan elde edilecek enerjiyle aralıksız çalışabilecek. Projenin geliştirilmesi halinde elektrikli vasıtaların daha değişik seçenek yollarla kablosuz olarak şarj edilebilmelerinin de olası olabileceğini kaydolan Palandöken, elektromanyetik dalgalar üzerine Almanya’da başlattığı çalışmaları Türkiye’de sürdürdüğünü söyledi. Havada atıl duran potansiyel bulunduğunu anlatan Merih Palandöken, projeyle alakalı şu bilgileri verdi: “Gözümüzle göremediğimiz için bu enerjinin ehemmiyetini fark edemiyoruz. Uydular, baz istasyonları, radyo ve TV vericileri ile elektrikli aletler etrafa sürekli dalgalar yayıyor, elektromanyetik lekelilik oluşturuyor. Bu proje, elektromanyetik lekeliliğin bir anlamda geri dönüşümünü sağlıyor. Günümüzün en büyük meseleyi gereksinimine de çözüm oluşturuyor. Projemizi TÜBİTAK’ın da dayanağıyla en kısa müddette bitirip hem bilimin etraflarının hem de sanayinin kullanımına sunacağız.”
