Ülkemizde iklim değişikliğinin etkilerini artık iyiden iyiye hissetmeye başladık. Yağışlar azaldı, sıcaklıklar haftalarca mevsim normallerinin üstünde seyretti ve tüm bunlar bitkilerin ve hayvanların döngüsünü bozmaya başladı. Önümüzdeki yıllarda kuraklık sorunu ile çaba etmesi gerekecek ülkelerden biriyiz oysa demin bu konuda önemli adımlar atmaya ne yazık ancak başlamadık.
Türkiye’de kuraklık konusunda yorumlama yapan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halim Orta, son 91 yılın en verimsiz dönemini yaşamış ülkemizde yeraltı su kaynaklarının da tehlikeli seviyede olduğunu, farklı alanlarda uzman bilim insanlarının bu konu üstünde birlikte çalışmasını, çözümler sunmasını temin etmek için bir kuraklık merkezi kurulması gerektiğini söyledi.
Çiftçilerin sulama amaçlı kullandığı gölet, çay ve barajlar kuruduğu ve mevsim de yağışsız geçtiği için pek fazla çiftçi ürünlerinde verim kaybı yaşamaya başladı. Türkiye’de 27,28 milyon hektar tarım arazisinin bulunduğunu bunun ama 5,6 milyon hektarının sulanabilir olduğunu ve sulu tarım arazilerinin de eksik olduğunu söyleyen Orta, ‘Dolayısıyla üstelik düşününki su kaynaklarındaki yeteneksizlik kuraklıkla birlikte söz konusu olursa su değil, yalnızca yağışa tabi bitkileri yetiştirmek kuraklıktan nedeniyle mümkün yok’ ifadelerini kullandı.
Kuraklığın keza tarım hem hayvancılık ayrıca de halk müziği sağlığı gibi pek fazla konu üzerindeki etkisinin araştırılabilmesi için bir kuraklık merkezi kurulması gerektiğini ifade eden Orta, ‘Bu organizasyonda konuyla uzakta yakından ilgili bütün uzmanların yer alması gerekir. Eğer böyle bir merkez olursa, halk müziği sağlığı uzmanlarından meteorologlara, ziraat mühendislerinden veterinerlere, botanikçilerden jeologlara kadar insanların bulunduğu böyle bir milli merkez yararlı olur’ şeklinde konuştu.
Orta bununla beraber kuraklık merkezinin hayata geçirilmesinin yalnızca milli çapta değil, milletlerarası alanda da bir ortak alıştırma imkanı sağlayacağını açıklama etti: ‘Uydularımızın derhal aktivitesi artıyor. Türkiye uzaya inceleme yapmak namına uydu gönderiyor. İşte bu merkezde bütün bunlar, uzakta algılama teknolojilerinde kullanılarak değerlendirilir. Mevcut senaryolar, mümkün senaryolar oluşturulur, teşhisler ortaya konulur, tedavi biçimleri bulunur. Nedir çare biçimleri?
Su uygulama etiği, su kullanma yasaları, kuraklığa dirençli bitki çeşitleri, kuraklığa dayanıklı hayvan çeşitleri, hayvan ırklarının geliştirilmesi ya da enerji tasarruflu su kullanan klozetlerin tasarımına değin düşünebilirsiniz bunları. Bu cins merkezler aracılığıyla yönlendirilebilir, projeler desteklenebilir. TÜBİTAK mutlaka bu merkezin içinde olacaktır, olmalıdır. Üniversitelerin değişik bölümleri projeler yapabilir. Bu merkez koordinasyon sağlayabilir. Ben çok artı ulusal katkı maddesi sağlayacağına inanıyorum böyle bir merkezin.’