Daha ilk vazifede size “şaka mı yapıyorlar acaba?” dedirten oyunlar vardır, elinizdekinin hala beta safhasında olan bir şey olup olmadığına emin olamazsınız, genelde de değildir zati, tezle kutulanıp ambalajlanarak piyasaya sunulmuş ve eh artık patch’ler ile düzenleriz geri kalanı denilmiş oyunlardır bunlar. Perişandırlar. IGI 2, kendini bu sınıfa sokmak için elinden geleni özellikle yapmış.
Niçin özellikle dediğimi merak ediyorsanız, bunun şuurlu yapılmış bir seçim olduğuna eminim de ondan. İlk oyundaki tam noksanlıkları, oyuncular ve editörler tarafından valla şu şu olmasa daha hoş olurdu sınan tüm makûs tarafları özellikle mübalağa eterek ikinci oyuna da dahil etmişler zira. Bir işletme bunu neden yapar gerçekten merak ediyorum. Yahu birinci reyin bu salaklıklar suratından battı işte, ikincisinde aynı budalalıkları yinelemenin alemi yok ki!
Hırmss.. Fazla ani giriş yapmışım. Halbusi son paragraflarda felan söylemem gerekiyordu bunları. Efendim, bilindiği üzereniz Project IGI diye bir reyin çıktıydı geçen yıllarda, sanırım iki yıl filan oldu. Oyunda hükümet ismine resmi olmayan harekâtlar tertip eden daha önceki bir SAS casusunu hakimiyet ediyordunuz. Vaad ettikleri çok hoştu, saklı harekâtlar, suskunluk ve sızmaya dayalı bir oynanış, yüksek suni zihin, kısaca Rainbow Six’in tek karakter versiyonu gibi bişey. Netice trajediydi. Reyin yılbaşı arifesine denk gelsin diye çabucak piyasaya sürüldü. Misyon içinde save imkânı yoktu. Suni zihin yoktu. Dikkat ettiyseniz suni zihin cılızdı filan demiyorum, yoktu. En makûsu da, bu olmayan suni zihnin bir cinsli “tükenmeyişiydi”. Bir kulübeyi arınıyorsunuz diyelim. İçeri de giriyorsunuz, herkes can vermiş. Tüm odalar boş, eminsiniz. Dışarı çıkıyorsunuz, daha kapıya gelmeden arkanızda yoktan iki düşman beliriyor ve sizi vuruyor.. Eksantrik değil mi? Ulan daha şimdi baktım kimse yoktu! Save diye bir şey olmadığından da, tüm vazifeye baştan başlıyordunuz.. Yazık edilmiş bir reyindi ve ikincisinin geleceğini dinleyince umutlanmıştık, eh bunlar eşşek değil ya, düzenlemişlerdir bu kusurları, hoş bir reyin yapmışlardır demeye başlamıştık. Yanılmışız. Eşşekmişler. Düzenlemeyi vazgeçin, tüm bu absürtlükleri daha da mübalağa etmişler.
Hiç öyle giriş demosu gibi şeyleri tasa etmeden lönk diye başlıyor reyin. İlk dikkatinizi sürükleyen şey, oyunun çalışmayışı olabilir. Ciddi anlamda güçlü bir sistem istiyor zira. Sistem lüzumlarını gördünüz mü? Hah, işte öyle bir sistemde oyunun çalışmasının ihtimali yok. En az 256 RAM ve 64 MB’lık bir kart gerekiyor. Onda dahi high detail’i açamıyorsunuz zira anlamsız derecede yavaşlıyor. Peki bu sistemi hak edecek kadar hoş mu grafikler? Netlikle hayır! İlk oyundaki grafiklerin azıcık daha “düzgün” olanı işte.. Unreal 2’nin, Splinter Cell’in çatır çatır çalıştığı sistemimde IGI 2 çalışmıyor ve grafikleri bu iki oyunla karşılaştırılamaz dahi. Buradan ne kavrıyoruz, sistem optimizasyonu sınan şey kaale dahi alınmamış. Grafikler için ancak “yönet eder” denebilir, istediği sistemi ise hiçbir biçimde hak etmiyor. Şahsiyet modellemeleri ilk oyundan farksız gibi. Bina ve ot ağaç dağ tepe vs. modellemeleri için eh işte denebilir.
İkinci dikkatinizi sürükleyen şey, silah yakalayan kolun anlamsız derecede statikliği olacak. En azından benim için öyle oldu. Belki küçük bir detay ama o kolun kalas örneği dimdik durması üç ebatlı civar içinde dolaşan iki ebatlı bir kişilikmişsiniz izlenimini veriyor, bkz. Wolfenstein 3D. Her neyse. Oyunun öbür absürtlükleriyle karşılaştırıldığında bu çok minik bir detay.
Yemin Köksal 3.06.2010 – 12:31 Paylaş Bir oyunun ikincisi birincisinden daha makûs olabilir mi? Oluyormuş! Platformlar PC
Üretimci – Yayıncı CodeMasters – CodeMasters Çoklu Oyuncu: Var Reyin Cinsi: Aksiyon Merlin Puanı 57 Artılar – Eksiler –
Daha ilk vazifede size “şaka mı yapıyorlar acaba?” dedirten oyunlar vardır, elinizdekinin hala beta safhasında olan bir şey olup olmadığına emin olamazsınız, genelde de değildir zati, tezle kutulanıp ambalajlanarak piyasaya sunulmuş ve eh artık patch’ler ile düzenleriz geri kalanı denilmiş oyunlardır bunlar. Perişandırlar. IGI 2, kendini bu sınıfa sokmak için elinden geleni özellikle yapmış.
Niçin özellikle dediğimi merak ediyorsanız, bunun şuurlu yapılmış bir seçim olduğuna eminim de ondan. İlk oyundaki tam noksanlıkları, oyuncular ve editörler tarafından valla şu şu olmasa daha hoş olurdu sınan tüm makûs tarafları özellikle mübalağa eterek ikinci oyuna da dahil etmişler zira. Bir işletme bunu neden yapar gerçekten merak ediyorum. Yahu birinci reyin bu salaklıklar suratından battı işte, ikincisinde aynı budalalıkları yinelemenin alemi yok ki!
Hırmss.. Fazla ani giriş yapmışım. Halbusi son paragraflarda felan söylemem gerekiyordu bunları. Efendim, bilindiği üzereniz Project IGI diye bir reyin çıktıydı geçen yıllarda, sanırım iki yıl filan oldu. Oyunda hükümet ismine resmi olmayan harekâtlar tertip eden daha önceki bir SAS casusunu hakimiyet ediyordunuz. Vaad ettikleri çok hoştu, saklı harekâtlar, suskunluk ve sızmaya dayalı bir oynanış, yüksek suni zihin, kısaca Rainbow Six’in tek karakter versiyonu gibi bişey. Netice trajediydi. Reyin yılbaşı arifesine denk gelsin diye çabucak piyasaya sürüldü. Misyon içinde save imkânı yoktu. Suni zihin yoktu. Dikkat ettiyseniz suni zihin cılızdı filan demiyorum, yoktu. En makûsu da, bu olmayan suni zihnin bir cinsli “tükenmeyişiydi”. Bir kulübeyi arınıyorsunuz diyelim. İçeri de giriyorsunuz, herkes can vermiş. Tüm odalar boş, eminsiniz. Dışarı çıkıyorsunuz, daha kapıya gelmeden arkanızda yoktan iki düşman beliriyor ve sizi vuruyor.. Eksantrik değil mi? Ulan daha şimdi baktım kimse yoktu! Save diye bir şey olmadığından da, tüm vazifeye baştan başlıyordunuz.. Yazık edilmiş bir reyindi ve ikincisinin geleceğini dinleyince umutlanmıştık, eh bunlar eşşek değil ya, düzenlemişlerdir bu kusurları, hoş bir reyin yapmışlardır demeye başlamıştık. Yanılmışız. Eşşekmişler. Düzenlemeyi vazgeçin, tüm bu absürtlükleri daha da mübalağa etmişler.
Hiç öyle giriş demosu gibi şeyleri tasa etmeden lönk diye başlıyor reyin. İlk dikkatinizi sürükleyen şey, oyunun çalışmayışı olabilir. Ciddi anlamda güçlü bir sistem istiyor zira. Sistem lüzumlarını gördünüz mü? Hah, işte öyle bir sistemde oyunun çalışmasının ihtimali yok. En az 256 RAM ve 64 MB’lık bir kart gerekiyor. Onda dahi high detail’i açamıyorsunuz zira anlamsız derecede yavaşlıyor. Peki bu sistemi hak edecek kadar hoş mu grafikler? Netlikle hayır! İlk oyundaki grafiklerin azıcık daha “düzgün” olanı işte.. Unreal 2’nin, Splinter Cell’in çatır çatır çalıştığı sistemimde IGI 2 çalışmıyor ve grafikleri bu iki oyunla karşılaştırılamaz dahi. Buradan ne kavrıyoruz, sistem optimizasyonu sınan şey kaale dahi alınmamış. Grafikler için ancak “yönet eder” denebilir, istediği sistemi ise hiçbir biçimde hak etmiyor. Şahsiyet modellemeleri ilk oyundan farksız gibi. Bina ve ot ağaç dağ tepe vs. modellemeleri için eh işte denebilir.
İkinci dikkatinizi sürükleyen şey, silah yakalayan kolun anlamsız derecede statikliği olacak. En azından benim için öyle oldu. Belki küçük bir detay ama o kolun kalas örneği dimdik durması üç ebatlı civar içinde dolaşan iki ebatlı bir kişilikmişsiniz izlenimini veriyor, bkz. Wolfenstein 3D. Her neyse. Oyunun öbür absürtlükleriyle karşılaştırıldığında bu çok minik bir detay.
Popüler Haber Tahlil Teknoloji
490 GTA 6 videosu mu geliyor? Aktüellendi
239 Yeni Wolfteam aktüellemesi oyuna büyük metamorfoz getiriyor
220 Hogwarts Legacy için şahane bir oynanış videosu yayınlandı
208 Spider-Man 2 çıkış tarihi hakkında açıklama
129 Death Stranding filmi geliyor Daha Aşırısı
2668 God of War Ragnarok tahlil
976 Call of Duty: Çağdaş Warfare 2 tahlil
942 Victoria 3 tahlil
769 Mount & Blade II: Bannerlord Tahlil
607 Spider-Man: Miles Morales PC tahlil Daha Aşırısı
409 400bin Euro’luk partiye yalnızca altı birey katıldı
390 Dünyanın en pahalı ekran kartı Kara Cuma’da ne kadar oldu?
384 PS VR2 çıkış tarihi ve satış maliyeti emin oldu
360 Yeni PS5 modeli bu sene bitmeden tanıtılabilir
310 Elon Musk Twitter Mavi tik için 20 dolar fiyat isteyecek Daha Aşırısı