Merchants of Brooklyn

Merchants of Brooklyn

Aralık 3, 2019 0

Çizgi roman okumak, benim için değişmeyen alışkanlıklardan biri. Küçükken Uzay Şövalyesi Rom En beğendiğim kahramandır! ile bu alışkanlığım başladı. Daha sonra Silver Surfer, Thor, Örümcek Adam, Süpermen, Batman derken elimde koleksiyonum oldu. Koca adam oldum, hali hazırda yeni maceraları okumandan duramıyorum. Akılda çizerlerin elinden çıkan çizgi romanların, çizimlerine ayrı bir hastayım. Çizgi roman ne ilgisi var denirse, işte burada oyunlarla olan köprüyü de kurayım, geçiş rahat olsun. Bu çizimler, artık sayfalardan, kağıtların arasından çıktı, reyin olarak PC ve konsolların sayesinde ekranlara kadar geldi. Böylesi görselliğe sahip oyunları gördük, şimdi onların arasına Merchants of Brooklyn de katılıyor.

Caddeleri arşınlarım, ama yürüyecek cadde kalmamış!

Merchants of Brooklyn MOB, Paleo Entertainment tarafından geliştirilmiş. Şirket daha evvel Half-Life 2’nin multiplayer modlarından biri olan Paleolithic Revolution’ı yapmış. MOB da, Paleo’nun kendi projesi.

Reyin Water World Su Dünyası filmindeki gibi bir atmosfere sahip. 3100 senesindeyiz Torunlarımızın torunlarının torunları zamanı, küresel ısınma sebebiyle su her yeri kaplamış. Brooklyn caddeleri artık, deniz olmuş. Kent üst ve alt olmak üzere iki kısma parçalanmış. Havalar ısınınca, ferahlamak için denize giren Brooklyn milleti böylece ikiye dağılmış. Üstlerde yaşayanların liderleri, Brooklyn Institute of Technology B.I.T ile irtibata geçmişler. Emelleri B.I.T sayesinde kopya teknolojisiyle Neanderthal yaratıp, kendilerine emekçi sağlanmasıymış. Bu kopyalar da kocaman kıyım, güçlü, vurduğunda oturtan türden. Neanderthal’ler arasında vefatına dövüşler yapılıyor, biz de buradan kaçan özel bir dövüşçüyü idarıyoruz. Alt kente kaçıp, değişik insanların yardımını alarak üstlerin idaresini devralmak için çarpışıyoruz.

Merchants of Brooklyn “Ağabey bir göz taraması yapacaktım da, çok kıpraşıyorsun!”
Filmlik mevzumuzu es geçtiğimizde, oyunun şüphesiz en acayip yanını kullandığı teknoloji sürüklüyor. MOB, CryEngine 2 ile hazırlanmış imallerden biri, hatta Crysis ve Crysis Warhead’deri sonraki ilk reyin dahi diyebiliriz. Yalnız CryEngine 2 öyle bir biçimde kullanılmış ki, Crysis’te gördüğümüz görsellikle pek bir ilgisi kalmamış. MOB, grafik olarak son çıkan Prince of Persia’ya benziyor. Çizgi romandan çıkmış gibi, çizgilere ve görselliğe sahip. İmalciler CryEngine 2’yi değiştirmişler. Ancak bu grafiklerin makûs olduğu anlamına gelmiyor, hatta vasatın üstünde hoş bir görsellik var. Yalnız bazı mekan tasarımları ve şahsiyet modellemeleri birbirini tekerrür ediyor. Bir de bazı yerlerde nedense kaplamalar makûs gözüküyor. Bunlar haricinde grafiksel olarak ofsaytlık gidişat yok.

CryEngine 2 grafik harici etrafla etkileşimi ve fizik unsurlarını da sağlıyor. Öldürdüğünüz düşmanlar haybeye patates çuvalı gibi yere düşmüyorlar. Etraftaki bazı nesneleri kullanıp, onun bunun kafasına atabiliyorsunuz. Hatta düşmanlarınızı akşam yemeği gibi dağılıp, kopan kafalarını, bacak yada kollarını da silah olarak kullanabilirsiniz. Ancak oyundaki etkileşim Crysis’teki kadar iyi değil.

Kol kola

MOB’un oynanışı daha önceki tipteki FPS’ler manasında. İlerle, kapıdan geç, düşmanları öldür kaideyi geçerli. Ancak fiziksel ve etrafsal etkileşimler, bayağı oynanış manasını azıcık daha cümbüşlü hale getiriyor. Gelelim değişik bir noktaya, kolumuza. Kol ne ilgisi var diye soracak olursanız, şöyle bir yanıt vereyim. Oyunun başında kişiliğimizin başından geçeni görüyoruz. Bir dövüşte sağ kolu kesiliyor ve yerine biomekanik bir kol takılıyor. Bu kol bizim her şeyimiz. Biomekanik kolumuz silah biçimini alıyor ve X-Men’deki Gambit gibi eşyalara efor yükleyip onların patlamasını sağlıyor. Böylece etraftaki nesneleri veya düşmanlarımızın beden parçalarını bombaya çevirebiliyoruz. Bir dövüşçü olduğumuzu unutmamız gerekli. Yumruklarımızı da kullanabiliyoruz. Hatta biomekanik kolumuza gene efor yüklediğimiz zaman, düşmanları tek vuruşta dağılma olanağımız var. Kolumuza efor yüklediğimiz zaman Crosshair, mavi bir şekle giriyor ve dolmaya başlıyor.

Düşmanların alayı geri akıllı, ama bol rakamda geliyorlar. Çoğu üstümüze gelip ateş etmekten veya yumruklamaktan başka bir şey yapmıyor. Saklanma gibi bir yetenekleri yok, ama arada sırada size bakıp hiçbir şey yapmadan arkalarını dönüp, tabanları yağlayabiliyorlar.

Sudan çıkmış balık

MOB’un sesleri efektleri bazı zamanlar çok tok bir biçimde dinlenirken, bazen sesler dinlenmez bir hal alabiliyor. İmalin CryEngine 2 sayesinde menüsü aynı Crysis, hatta bazen Crysis’in bir modunu oynuyormuş gibi sezebilirsiniz. MOB, single player dışında multiplayer olarak da oynanabiliyor. Netice olarak reyin, buram buram nitelik olmasa da, grafikleri ve kol, bacak koparma olanağıyla zaman geçirtebilir.

Tags: Aksiyon, merchants of brooklyn, PC Categories: Donanım
PAYLAŞ PAYLAŞ PIN EKLE PAYLAŞ PAYLAŞ PAYLAŞ
Related Posts