Mustafa Kemal Atatürk, galibiyetli bir asker ve politikacı olmasının yanı gizeme iyi bir kitap kurdu ve entelektüeldi. Eğitim, sanat, kültür, yaşam ve spor gibi mevzularda vatandaşlara misal oldu ve bir ulusun çağdaşlaşması için elinden geleni yaptı. Kitap yazmak da bunlardan biriydi.
Genellikle yalnızca “Nutuk” eserini yazdığı sanılsa da gerçeğinde çok daha fazla kitabı kaleme almıştır. Onun imzasını taşıyan, kendi yaşam macerasından hareketle hatıralarını, tecrübelerini ve hitaplarını kaleme aldığı eserlerini Ata’mızı sevgi ve minnetle anarak bir araya getirdik.
Ta’biye Sorununun Halli ve Emirlerin Sureti Tahririne Dair Nesayih Cumalı Ordugâhı-On Günlük Manevranın Hatırası 29 Ağustos-8 Eylül 1909 Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Nutuk Vatandaş İçin Medeni Bilgiler Manevi kızı Afet İnan ismiyle yayımlandı Geometri Güneş-Dil Kuramı Eskişehir-İzmit Konuşmaları 1923
Tercümeleri:
Ekibin Muharebe Alıştırmayı Almancadan – 1908 Bölüğün Muharebe Alıştırmayı Almancadan – 1912
Atatürk’ün ayrıca, 1915-1918 seneleri arasındaki hatıralarını yazdığı günlükleri de bulunmaktadır:
Anafartalar Muharebatına Ait Tarihçe Arı Burnu Muharebeleri Raporu Hatıra Anekdotları 1916 Karlsbad’da Geçen Günlerim
Bu okuma sevgisinin, kendisine sağladığı bilgi birikimini zaman zaman yazmaya dönüştüren Atatürk, yaşamının değişik yarıyıllarında değişik mevzularda kitaplar yazmıştır. Yazdıkları gerek aktüelliği, gerekse yol göstericiliği açısından bugün bile münakaşasız asılları kapsamaktadır. İşte o kitapları:
Büyük bir emekle kaleme aldığı bu eseri, tarihi bedeli kadar içinde barındırdığı tecrübe, öğüt ve geleceği öngörebilen anlatımıyla geçmişe, bugüne ve geleceği mevzu alan bir servettir.
Türk Dili Muayene Toplumunun 12 Temmuz 1932’de kurulmasından sonra başlayan Dil Devrimi’yle Türkçeyi sade bir dil haline getirme ve yabancı orijinli sözcüklerden temizletme çalışmaları sürat kazanır. Arapça ve Farsçadan alınan bilim, fen, sanat ve teknik terimlerin Türkçeleştirilmesi için kurullar kurulmasının yanı gizeme Osmanlıca terimlerin kullanıldığı “geometri”, daha önceki deyişle “hendese” için bizzat Mustafa Kemal Atatürk de çalışmalar yapar.
2 Kasım-7 Aralık 1935 tarihleri arasında Ulus gazetesinde adsız olarak çıkan “Güneş-Dil Kuramı”ne ait yazılar hakkında Afet İnan manevi kızı, Atatürk’e bir mektup yazar ve Ulus gazetesindeki dil yazılarının Ata’nın kendisine ait olan yazılarına benzediğini vurgular. Yazının yazarını merak eden Afet İnan, Atatürk’ten gelen mektuptan yazıların bizzat ona ait olduğunu anlar. Bu eserle Atatürk’ün Türk diline olan sevgisini, verdiği ehemmiyeti ve emeği bir kere daha kavrıyoruz.
Atatürk ve Nuri Conker 1881-1937; Trablusgarp’ta, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda birlikteydiler. Eser, Mustafa Kemal Paşa’nın 1914 senesinde Kurmay Yarbay rütbesiyle Sofya Askeri Ataşesi olarak bulunduğu sırada, Nuri Conker’in “Zabit ve Kumandan” isimli kitabına karşılık olarak yazılmıştır. Birbirini bütünleyen ve pekiştiren bu iki kitapta da “iyi idareyicilik” mevzusu işlenir. Her ikisi de ordunun yaşadığı zafersizliğin gerçek çözüm adresi olarak, komuta kademelerini gösterir.
Kitabın, Suphi Paşa’nın İştip havalisinde Cumalı’da yaptırdığı süvari manevralarından sonra kaleme alındığı öğreniliyor. Mustafa Kemal, Cumali Ordugâhı’nı hasretini sürüklediği askerî hayatın yine başlaması gibi düşünerek orada geçirdiği günleri kaleme almıştır. 29 Ağustos-8 Eylül 1909 tarihleri arasında gün gün yakalanmış anekdotlardan oluşan ve taslaklarla geliştirilen bu eserde Atatürk’ün askerlik anlayışına dair ehemmiyetli ipuçları vardır.
10 Ağustos 1915 Conkbayırı Taarruzu tarihe geçen bir olaydır. Eserin en bedelli istikametiyse olayları sıcağı sıcağına hatta dakikası dakikasına kaleme alınmasıdır elbette. Mustafa Kemal tarafından Türk Tarih Müesseseyi genel sekreteri Dr. Reşit Galip’e okunmak üzere verilen bu anekdotlar, kitap haline getirilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kaleme aldığı bu raporda, 19. Tümen Kumandanlığına görevlendirilmesiyle Arıburnu’na asıllaştırılan ilk çıkarma günü olan 25 Nisan 1915’ten Anafartalar Grup Kumandanlığına atandığı 8-9 Ağustos 1915 tarihine kadar yaşanan kritik büyümelere yer verilmiştir.
Bu anekdotlarda Atatürk’ün Doğu’da gördüğü insan ve coğrafya manzaraları, okuduğu kitaplar, haberleştiği yakınları ve arkadaşlarının isimleri göze çarpmaktadır. Hacim olarak ufak ancak muhteva olarak çok ehemmiyetlidir.
Ata’nın bu gezideki ilk durağı, Eskişehir oldu; son durağı ise 17 Şubat 1923’teki İzmir İktisat Kurultayı. Bu günlerinde yaptığı konuşmalarının metinlerini ve ek anekdotlarını kaleme alan Atatürk, bize de okunması gereken tarihi bir servet vazgeçmiş oldu.
Maarif Vekaleti, Ulusal Alıştırma ve Terbiye Dairesinin 7.9.1931 tarih ve 2197 sayılı kararıyla ortaokul ve liselerde ders kitabı olarak okutuldu.
Karlsbad’da geçen günlerini, o günlerde bazı cemiyetsel sorunlara bakışını, okuduğu bazı kitapları ve daha bir hayli hususta ehemmiyetli, dikkat çekici ayrıntıları kapsıyor.
Atatürk bu eserinde, büyük galibiyetler elde ettiği Çanakkale cephesi başta olmak üzere katıldığı cephelerdeki stratejilerin çözümü ve emirlerin yazılı hale getirilmesine ait ehemmiyetli noktaları aktarmıştır.
Bu eser, Berlin Askerî Üniversitesi daha önceki müdürü General Litzmann’ın “Seferber Mevcudunda Ekip, Bölük ve Taburun Muharebe Alıştırmaları” isimli kitabın ilk kısmının Mustafa Kemal Atatürk tarafından Osmanlı Türkçesine çevirdiği kitabıdır.
Alman General Litzmann’ın “Bölük Muharebe Eğitimi” isimli kitabını Almancadan Osmanlı Türkçesine çeviren Atatürk, ufak askeri grupların sevk ve yöneti mevzusunda kaynak eser sağlamıştır.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4