Ejderha Mızrağı dünyasının en baba ve sağlam ivedisi olarak gösterilen Cronicles serisinin son kitabı İlk Bahar Şafağı Ejderhaları ile tekerrür karşınızdayım.Bu kitap ile Mızrak Kahramanları dediğimiz grup , dönüşü olmayan bir yol ayrımına girerek; ister Krynn için,ister kendi ülküleri şansına olsun, inançları yönünde savaşlarının son soluğunu soluyacaklar…
”Hayır! Berem, yapma!Kutsal bir şeye hürmetsizlik ediyorsun!”
….
”Berem! Dur!”
Elimi kolumu sıkı sıkı anlıyor, tırnakları elime batıyor.Canımı acıtıyor…kızmaya başladım ve kızdığımda olduğu gibi gözüm kararıyor, içimin daraldığını hissediyorum.Başım, sonunda gözlerim yuvalarından fırlayacakmış gibi zonkluyor.
”Beni rahat vazgeç!” diye gürleyen bir ses duyuyorum…Kendi sesimdi!
Onu ittiriyorum…
Düşüyor…
Her şey o kadar yavaş oluyor ki.Durmadan düşüyor.Niyetim bu değildi…onu yakalamaya çalışıyorum… Ama kıpırdıyamıyorum.
Kırık bir kolonun üzerine düşüyor.
Kan… kan…
”Jas! diye fısıldıyorum onu kollarıma alarak.
Ama bana yanıt vermiyor.Kan ziynetleri kaplıyor.Artık parlamıyorlar.Aynı onun gözleri gibi ışık gitti…
Grubumuz ikinci kitapta kaldığı yerden savaşa devam diyor.Hatırlarsanız ikinci kitabın tanıtımında iyi ejderhaların dönüşünden, ejderha mızrağının Krynn’da yine bulunuşundan ve yalnızca kendilerini düşünen ırkların salt makûsluğa karşı nasıl Aktaş divanında biraraya geldiğinden bahsetmiştik ,işte bu kitaptada yeni ırklar tanıyıp efsaneleri oluşturanlarla devam ediceğiz.
Bu kitapta ilk olarak deniz elflerini ve deniz ejderhalarını tanıyacağız makûs bir mavi ejderha sayesinde, oradan ise Karanlıklar Kraliçesinin savaşın kazanılması için kesinlikle zorunlu gördüğü Berem’i ve ondaki sırları öğreniceğiz.Daha sonra ise kızıl cüppe taşıyıcısı Raistlin’deki değilşimlere şahitlik ediceğiz.Onun tarihçi Astinus ile olan ve ilk buluşmalarına karşın daha önceki arkadaşlar tadında olan karşılaşmalarını okurken bu bengi mutasyonda boğulacaksınız….
Raistlin başını kaldırdı, altın gözleri ateşle parıldıyordu.”Beni tanıyorsun kimim ben?!! Diye sordu. Arttan kulakları tırmalayan bir ciyaklama dinlendi, bir el cübbesini tutup onu durdurdu.
”Bana da , dünyaya döndüğün gibi sırtını dönme!” diye hırladı Raistlin.
”Dünyaya sırtımı dönmek mi…” diye yineledi tarihçi ve başını sihirciye bakmak için usulca döndürdü.”Dünyaya sırtımı dönmek!” Duygular seyrek Astinus’un soğuk sesinin yüzeyini bozardı ama o anda öfke ruhunun huzurunu , serinkanlı bir suya atılmış bir taş gibi bozmuştu.
”Ben mi dünyaya sırtımı dönmüşüm!” Astinus’un sesi kütüphanede , azıcık evvel gökgürültüsünün gümbürdediği gibi gümbürdüyordu.”Ben dünyayım , seninde gayet iyi bildiğin gibi daha önceki arkadaşım! Rakamsız kere doğdum! Rakamsız vefatlar can verdim! Her akıtılan göz yaşında -benimki aktı! Dökülen her kanda- benim ki kurudu! Bugüne kadar yaşanan her ıstırap , her keyfi paylaşan bendim!
”Elim , senin benim için yapmış olduğun küre, başka bir deyişle Zamanın Küresi üzerindeyken oturuyorum daha önceki arkadaşım ve bu dünyayının enine boyuna seyehat edip tarihini kaydediyorum.En karanlık işleri yaptım! en soylu feragatlarda bulundum. Ben insanım, elfim,umacıyım.Ben hem erkeğim, hemdişi. Çocuklardoğurdum.Çocukları öldürdüm.Seni geçmiş halinle gördüm.Seni bu halinle görüyorum.Eğer soğuk ve hissiz görünüyorsam bunun sebebi usumu kaçırmadan yaşamda kalabilmem içinde içindir…”
….
”En son muhteşem günde…. Şavkı içinde Paladine ,Karanlığı içinde Kraliçe Takhisis ve en son olarak da Tarafsızlığın Hükümdarı Gilean.Hepsi ellerinde bilginin anahtarını taşırlar.Bu anahtarı büyük Altar’ın üzerine koyacaklar; Altar’ın üzerine benim kitaplarımda konacak- zamnan içinde Krynn üzerinde yaşamış her varlığın hikayesi!- Ve sonra , en sonunda ,dünya tamamlanıcak…”
Neyse efendim hoş kent Palanthas’ın caddelerinde dolaşıp yüksek Büyücülük kulelerinin hikayelerini dinleyeceksiniz ayrıca bu kitapta.Aslında sözü fazla uzatmak yersiz ben tenim ki okuyun ve görün, bu kitap için hem seriyi hemde Krynn’ı bağlayan kitap diyebilirim.Pek çok bilgi edinip, şairane diliyle yok olucaksınız.
Son: Denilenin üzerine, bu seri Ejderha Mızrağı’nın ana ivedisi ,bu kitabı Dm veya oyuncu tüm fantezi severlere nasihat ederim, ayrıca kitabın türkçeleştirilmesi süper, dilin akışı ve bazı ananesel deyişler çok iyi aktarılmış, başka bir deyişle hani bir hadise vardır ya; bir kitabı yazıldığı dilde okuyacaksın, bu litap için netlikle geçerli değil, süper olmuş ,ne diyelim Margaret Weis ve Tracy Hickman ikilisinin eline sağlık.Bu ikili şahaneler yaratıyor….Sahne boşalsın ve bu ikliyi ayakta alkışlıyalım…..