Bu görüşmenin orjinalini okumak için tıklayın.
Nasıl adventure oyunlarında The Adventure Company iyice ustalaşmaya ve aralıksız serüven oyunları yapmaya devam ediyorsa, strateji oyunlarında da Slitherine Software yavaş yavaş kendine yer etmeye başladı. Şimdiye kadar Spartan ve Gates of Troy gibi nitelikli oyunlara imzasını atan Slitherine Software, şimdilerde de yeni bir reyin ile uğraşıyor. Adı Legion Arena. İmal bir çok açıdan Rome: Total War’a eş özellikler taşıyor. Ama onu yaşıtından ayıran en büyük özelliği; ilk başlarda yalnızca online oynanabiliyor olması olacak. Öbür tam özellikleri de R:TW’ye eş olacak gibi. Ayrıca imalcilerin Avrupa’lı olmaları da benim dikkatimi çekti ve Legion Arena bir anda en çok beklediğim oyunlar arasında ilk sıraya oturdu.
İngiliz Slitherine işletmesi her ne kadar ufak çaplı bir işletme olsa da şimdiye kadar Spartan, Legion gibi ülkemizde de ses getirmiş bir çok oyunun imalciliğini üstlenmiş. Biz de onlarla yapılacak bir görüşmenin iyi olabileceğini düşündük ve oyunlarını daha iyi tanıtabilmek için bu işe kalkıştık. İşte Legion Arena ve Slitherine Software’den Iain McNeil ile asıllaştırdığımız ufak sohbet. Kendisi, konuştuğum kadarıyla kavradığıma göre, hayli candan bir insan. Bunu sohbetlerinde ve bana karşı gösterdiği tavırdan da kavramak olası.
MK – Merlin’in Kazanı
IM – Iain McNeil
MK – Tüm MK takımından selamlar. İlk olarak kendinizi ve firmanızı okuyucularımıza tanıtabilir misiniz?
IM – Ben, Slitherine Software’den Iain McNeil. Biz bağımsız, ufak bir İngiliz işletmesiyiz. Şimdiye kadar strateji oyunlarına yoğunlaşmıştık; ama, Legion Arena ile beraber Role-playing oyunlarına da geçiş yapıyoruz.
MK – Biz sizi Gates of Troy ve Spartan’daki galibiyetli çalışmalarınızı öğreniyoruzözellikle Spartan’dan. Aynı zamanda Legion ve Chariots of War da iyi oyunlardı. Hepsi de strateji oyunlarıydı. Sıradaki oyununuz Legion Arena ve o da bir strateji oyunu. Bir sual sormama izin verin. “Neden Strateji?” :
IM – Bunun ana sebebi; beğendiğimiz ve hakkında en çok bildiğimiz şeyin strateji olması. Hepimiz tahta ve kart oyunlarından bilgisayar oyunlarına kadar strateji oyunlarını oynuyoruz. Ayrıca ekibimizde geçmişte masaüstü savaş oyunlarında dünya şampiyonu olmuş iki personelimiz var, bu surattan en çok bilgimiz olan şey strateji. Slitherine oluşmadan evvel ekip yeniden aynı stilde Red Alert, Dune 2000 ve Dune Emperor gibi oyunlarda Westwood/EA için çalışarak büyük ölçüde bir deneyim elde etti. Keza biz, piyasada daha doldurulmamış bir oyuk hissettik. Piyasada çok az rakamda iyi TBSturn based strategygizeme tabanlı strateji oyunu vardı ve rekabetin olmayışını bizim için ergonomik bir zaman olarak düşündük.
MK – Legion Arena’yı ötekilerinden daha iyi veya değişik kılan şeyler nelerdir? Rome: Total War’a benziyor. Legion Arena’ya R:TW’nin Avrupa versiyonu diyebilir miyiz?
IM – Legion Arena reelinde RTS’den ziyade bir RPSrole playing strategyrol yapma taktiği. Her ne kadar ilk bakışta RTW’ye eş yanları olsa da, oynanış değişik bir alanda odaklanıyor. Legion Arena’da her şey asker toplamak, onları silahlandırmak ve en iyi orduyu eğitmek çerçevesinde. Reyin vaktince birlikteniz olacak olan bir ordunun yetkisindesiniz. Bölükleriniz gözden çıkarılabilir değiller, yalnızca çok ehemmiyetliler. Her asker grubunu adlandırabiliyorsunuz, onları özelleştirebiliyorsunuz ve birkaç savaş sonra onlara bağlı olduğunuzu kavrıyorsunuz. Başka Bir Deyişle reyin, bir imparatorluk yaratma, kentleri idareme, diplomasi geliştirme, ticaret ve araştırma yapma ile ilgili değil. Tarihteki en büyük general olmakla ilgili.