Evrenin genişleme süratinin her 44 milyon senede yüzde 1 çoğaldığını ortaya çıktı.
Baryon Osilasyon Spektroskopik Araştırması’nı BOSS kullanan bilim adamları, safhanın genişleme sürati ile alakalı şimdiye kadarki en doğru hesaplamayı yaptıklarını açıkladı.
BOSS beynelmilel bilim adamları grubu, maddenin uzaydaki dağılımının detaylı haritalarını çıkararak, safhanın genişlemesini ölçmeye çalışıyor. Ölçümlerle, kozmik genişlemeye neden olan “karanlık enerji”nin sırrının çözülmesi kastediliyor.
İngiltere’nin Portsmouth Üniversitesi’nden Matthew Pieri, “Bu şimdiye kadar yapılan en kesin ölçüm. Araştırma, safhanın 10 milyar sene evveline oranla çok daha süratli genişlediğini ispatlıyor. Gerçeğinde genişleme sürati, bizim beklediğimizden daha yavaş. Bu da safhanın bizim düşündüğümüzden daha değişik olduğunu, karanlık enerjinin değişmez olmadığını, zamana, mekana ya da başka bir fiziksel parametreye göre değiştiğini göstermektedir” dedi.
Evren, 13,8 milyar sene evvelki Büyük Patlama’dan bu yana süratle genişliyor. BOSS grubu, genişleme süratinin ilk birkaç milyar sene süresince yerçekiminin tesiriyle yavaş olduğunu, 6 milyar sene evvel ise safhanın karanlık enerjinin tesiriyle süratle genişlemeye başladığını korunuyor.
Grup, safhanın genişleme süratini bulmak için birbirinden bağımsız iki ölçüm yapıyor. İlkinde son derece parlak olan yıldızsı gökcisimlerinin dağılımının haritası çıkarılıyor. İkinci ölçümde ise bu gökcisimlerinden dağılan ışık, hidrojen gazı bulutlarının konumlarının tanımlanması için kullanılıyor.
New Mexico’da heyeti 2,5 metrelik bir teleskobu kullanan BOSS grubu, 140 bin yıldızsı gökcisminin ışığını kullanarak Büyük Patlama’dan birkaç milyar sene sonraki âlemde hidrojen gazı bulutlarının dağılımının haritasını çıkardı.
Gözle görülmeyen karanlık maddenin varlığı, çevresindeki cisimler üzerindeki çekim gücüyle öğrenilirken karanlık enerjinin varlığı ise çevresindeki cisimleri üzerindeki itme gücüyle tanınıyor.
Evrenin yüzde 68,3’ünün insanlık için büyük bir sır olan karanlık enerjiden, yüzde 26,8’inin karanlık maddeden ve yalnızca yüzde 4,9’unun de insanoğlunun bildiği cins maddelerden oluştuğu sanılıyor.
Karanlık enerjinin varlığıyla alakalı çalışma, 2011’de Saul Perlmutter, Brian Schmidt ve Adam Riess’a Nobel mükâfatı getirmişti. Perlmutter, Schmidt ve Riess, ”Süpernova” ismi verilen yıldız patlamalarını izleyerek, safhanın aralıksız genişlediğini keşfetmişti.