Türkiye birkaç gündür, Cumhurbaşkanı göre duyurulan “Milli Uzay Programı”nı konuşuyor. Yapılan açıklamalara kadar ülkemizin, önümüzdeki yıllarla ilgili 10 uzay hedefi var. Bu hedeflerden en yakını olan ise 2023 yılında, Ay’a bir sert iniş gerçekleştirmek. öte taraftan bu işlem içerisinde, yıllardır hayatımızın içinde olan “astronot” kelimesi için de yeni bir sözcük grubu bulmamız gerekiyor. Hal böyle olunca da vatandaşlar, Milli Uzay Programı’nın duyurulduğu günden beri bu kelimeye kilitlenmiş durumdalar.
Astronot kelimesinin Türkçe karşılığının bir numaralı muhatabı, kesinlikle Türk Dil Kurumu. Konunun gündeme gelmesiyle birlikte kurumun ne diyeceği ve nihai kararı, merak konusuydu. Başkan Gürer Gülsevin ise konuya karşı daha pozitif düşüncesiz kalamayarak bazı açıklamalarda bulundu. Gülsevin, kuruma gelen önerilerin hangileri olduğunu kamuoyu ile paylaştı.

Gürer Gülsevin göre yapılan açıklamalara göre vatandaşlar, en çok da gök ile başlayan kelimeleri tavsiye ediyorlar. Bu bağlamda en çok tavsiye edilen ismin “Göktürk” olmasının yanı sıra Gökmen, Gökalp, Gökderi, Göksu, Göksü, Gökreis ve Gökay isimlerinin de ön plana çıktığını açıklayan Gülseven, Türkay, Türkonot, Evrenot ve Uzay İnsanı gibi isimlere ilave olarak Cacabey, Alpaslan ve Fatih gibi Türk tarihi için kayda değer isimlerin de tavsiye edildiğini belirtiyor. Gülsevin’e kadar bu tavsiyeler, vatandaşın zevklerini ortaya koyuyor.
TDK Başkanı Gürer Gülsevin, Göktürk kelimesinin vatandaşlar tarafından yapılan bir yakıştırma olduğunu söylüyor. Gök ve Türk kelimelerinin bir araya gelmesinin vatandaşı memnun ettiğini ifade eden Gülsevin, bu kelimeyle ilgili kendi tespitini de açıkladı. Göktürk ile ilgili belki da olmaz biçiminde bir şey diyemeyeceğini gösteren TDK başkanı, Göktürk isminin daha evvelden keşif uydusuna verildiğini hatırlatıyor.

Türk Dil Kurumu Başkanı Gülsevin, astronot kelimesinin 2005 yılında masaya yatırıldığını ve kurumun, bu sözcük için önermelerde bulunduğunu ifade ediyor. Kurum o yıllarda “Gökmen” ve “Uçman” kelimelerini önermiş fakat bu isimler, halk müziği gözünde öyle de karşılık bulmamış. Sahiden bunun esas nedeni, Türkiye’nin o yıllarda uzayla böylece de ilgili olmaması ve halkın da bu durumu önemsemiyor oluşunda kaynaklıydı. Gürer Gülsevin, TDK’nın otoriter bir kurum olmadığını, Sağlık Durumu Bakanlığı Bilim Kurulu gibi çalışıp, nasihat özelliğinde karar verdiğini, haliyle de Gökmen ve Uçman kelimelerinin vatandaşlardan nasıl karşılık bulacağının manâlı olduğunu açıklama ediyor.