Galeri / Oyun
Deliyim ben, adam öldürürüm, bu konuda bir derdin mi var? Gearbox’ın adını bu aralar ağzınıza alırsanız ilk duyacağınız şey Duke Nukem Forever olur. Onlarca yıllık bir sürenin ardından gelen yeni oyun belki bütün beklentileri karşılamadı –ki nasıl karşılasın, 16 senelik bir beklentiyi hiç kimse karşılayamaz- ama yine de Duke Nukem’in yeni oyununu yapan bir firma olarak adını tarihin sayfalarına yazdırdı.
İşte böyle bir mirası canlandıran firmanın bir diğer efsane oyunu da Borderlands idi. Hikayesiz, anlamsız ve amaçsız bir şekilde insan, yaratık, hayvan kısacası ne bulursak öldürdüğümüz bu çatlak oyun bizleri epeyce oyalamış ve mest etmişti. O yüzden firma oyunun ikincisi ile ilgili fazla bir bilgi vermese de duyurusunu yaptığında oyuncuların kalpleri bir an için titredi. Evet, oyun hakkında fazla bir şey bilmiyoruz ancak Game Informer dergisinin kapağı, geçmiş tecrübeler ve hayal gücü sayesinde bir şekilde neler olacağı ya da daha doğru şekilde bizce neler olması gerektiği konusunda birkaç fikir yürüttük.
7. Benliğimde daha fazla kişilik bölünmesi istiyorum
İlk oyundaki dört karakterin geri dönmesi bizler için güzel olur ancak mümkünse bu sefer onları biraz daha hikayeye bağlayabilirsek… Kendine has bir geçmişleri ve hikayeleri olmasına rağmen nedense oyunun genel hikayesi ile bağlantısı yoktu.
Bunların yanına bir ya da iki tane yeni karakterin eklenmesi hiç fena olmaz. Nitekim bu iki sene boyunca eminiz ki pek çoğunuz hemen hemen tüm karakterlerle oynamıştır. İkinci oyunda bildiğiniz bir adamla oynamak rahat olacaktır elbette ama Diablo II’de Paladin’i gördüğümüzde ne kadar heyecanlanmıştık değil mi? Kısacası bir iki yeni kişilik ve hikaye ile daha güçlü bir bağlantı gerekiyor.
1 6. Deri derken; ceket tarzı mı yoksa ayakkabı üzerine falan mı?
Borderlands’in en çekici yanlarından biri de hatta en çekici yanı etrafta bulduğumuz kalkanlar, silahlar veya bombalardı. Bayılıyorduk bu oyuncaklara. Ancak bu yüzde 50 RPG oyunu değil mi? Tamam, oyun FPS türüne adapte olmuş halde fakat seviye atlamak, yetenek geliştirmek onu bir hayli RPG yapar. O yüzden bizim istediğimiz sadece aksesuar yenilikleri değil aynı zamanda üstümüze başımıza yeni birkaç parça eşya alabilmek. Ezio’nun bile Altair zırhı, Brutus zırhı varken Borderlands’deki karakterlerin de yeni zırha, botlara veya kasklara ihtiyacı olmadığını düşünmek adaletsizlik olur.
Kaldı ki işi burada da bitmedi. Fallout 3 ve New Vegas’a benzer bir atmosfere sahip Borderlands’de aynı şekilde crafting olayı olsa, etraftan topladığımız malzemelerle yeni silahlar yapabilmek eğlenceli olmaz mıydı?
2 5. Ben bu adamı vurmam, Mazlum’u getirin bana
Tamam, Sezar’ın hakkı Sezar’a. İlk oyunda yeterli sayıda düşman tipi mevcuttu. Özellikle yeni düşmanlarla ilk karşılaştığımızda heyecanlanmıştık cidden. Fakat bir zaman sonra Pandora’nın ahalisinin çok da dondurma kıvamında olmadığını fark ediyorduk. Uzun süre sonra karşımıza çıkan şeyler tıpkı Diablo mantığında olduğu gibi aynı düşmanın daha güçlü versiyonu oluyordu.
Elbette tutup bir milyon farklı düşman çeşidi olsun demiyorum zaten önemli olan görünüş veya isim değil açıkçası. Düşmanların saldırı türleri, taktikleri daha çeşitli olsa o zaman eğlencemiz bir kat daha artardı. Sürekli bizi zorlayan bir düşman iyi gider.
Şunu unutmayın rahatlık için kolay oyun, zevk için zor oyun lazım.
3 4. Evin, çölün olduğu yerdir
Pandora’nın kıyamet sonrası, wasteland tarzı Mojave çölünü andıran ortamı bizlere oldukça tatmin etmişti. Atmosfer ilk oyunda epeyce etkiliydi. Neredeyse her karışını gezdiğimiz bu topraklar çok güzeldi. Ancak teması ölüm olan bir oyunda mekanın size sağladığı atmosfer de ne yazık ki sadece ölüm oluyor. Evet, Pandora ilginç bir alan ancak hiçbir “canlı” hissiyatı vermediği de kesin. DLC’lerde gelen yerler veya oyunun sonlarına doğru mekan değişiklikleri nispeten olayı hafif düzeltse de tam olarak yeterli değildi. Kısacası Pandora’nın daha canlı olması gerekiyor.
İkinci oyunda yine çöl olsun, nitekim iyi bir atmosfer yakalandığında çöller ve kurak alanlar büyük etki bırakıyor fakat öte yandan orman veya yıkık dökük bir şehri de farklı şekilde etkiler yaratabilir. Korkumuz eğer ilk oyundaki haritanın bir benzeri ikinci oyunda da olursa ne yazık ki keşifler o kadar zevkli olmayacak.
4 3. Ha ha! Komik adam!
Amerikan esprileri belki bundan 10 sene önce bizlere fazla hitap etmiyordu ancak büyük olasılıkla son zamanlardaki dizi furyasından dolayı onların kültürüne oldukça alışmış olacağız ki artık çoğu kendi aralarındaki espriye bile katıla katıla gülüyoruz.
GearBox yazarları bu alandaki yeteneklerini oldukça iyi gösterdiler. Nitekim gerek ilk Borderlands gerekse Duke Nukem’de yapılan espriler çok ince, zekice hazırlanmış ve cuk oturan cinstendi. Lakin Borderlands’de olan şey komedinin ya en dorukta ya da en dipte olmasıydı.
Karşımıza çıkan yeni karakterlerin tanıtımlarındaki komik cümleler, akılda kalıcı espriler bizleri eğlendirirken diyaloglarda da seyrek de olsa bazı şeylere gülüyorduk. İşte bunu sürekli hale getirebilmek oyundaki kaliteyi bir kat daha arttıracaktır. Portal 2’yi düşünün. GLaDOS veya Wheatly’nin diyaloglarını, Cave Johnson’ın umursamaz ve ciddi sözlerini. Bu kadar diyaloğa gerek yok, ancak bu kadar espriye ihtiyaç var.
5 2. Ayağımı yerden kessin de…
Borderlands oyunu araçları ile ön plana çıkmış bir oyun değildi ancak yine de güzel özelliklerinden bir tanesiydi. İkinci oyundaki beklentimiz bu özelliği ciddi anlamda geliştirilip ön plana çıkartılması.
Düşünsenize bir araç bulup ona zırh eklemek, yeni silahlarla donatmak, olayı ara sıra Carmageddon’a çevirmek hatta bazı düşmanların da araçlara sahip olup araba kapışmaları yapmak eğlenceli olurdu değil mi?
İşte ikinci oyunda bunu bekliyoruz. Çünkü bir süre sonra sadece git onu vur, git bunu vur insanda hafif bir sıkıntı yaratıyor.
6 1. Bir fidanın iki dalı ya da psikopat badi
FPS oyunları genellikle yalnız kovboyu oynadığımız hikayelerdir. Her ne kadar bölük, birlik şeklinde gitsek de genelde bütün iş size düşer. İşte bu yüzden Borderlands gibi sınırların kenarında gezinen bir oyunun ikincisinde yanımızda bir yoldaş olsa çok da fena olmaz değil mi?
Bahsettiğimiz şey bir ölüm makinesi değil elbette, hatta fazla bir şey yapmasına da gerek yok. Belki 4-5 kişi üzerimize saldırdığından en azından bir ikisini oyalaması işimize gelirdi. Ya da eşya satmak için onu kullanabilirdik, tıpkı Torchligt’daki gibi. Torment’in Morte’u gibi bizi eğlendirecek espriler yapabilir veya etrafta bilmediğimiz şeyleri bize açıklayabilir. Kısacası bir yoldaş çok iyi gider yahu. Bukalemuna bile razıyız.
#galeri #borderlands 2 #pc #playstation 3 #xbox 360 #first person shooter #gearbox software #2k games Yorumlar 19 MK Okuru 05.12.2019 13:44 Kalan Karakter : 300 Gönder